14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1050
Okunma

öfkesi baldan tatlı yiğitler
eski köy yolundan karanlığa düşünce
ay yüzünü suya verir analarının
su Ay’a Ay kainatın sırrını saklar
bil ki karanlığa susanlar gider
sisle kaplanır dağ yarin eteklerinde
boşuna konuşursun ölüm var
umudu çalınınca insanın
gökyüzü solgun gül çehresidir
yeryüzü çamur deryası bas
uçacak değiliz ya sürünürken
dağlarda düş sahipsiz kuş üzümü
gözlerini yer ayrılık her resmin
o gün unutmayı da unutursun
ikimiz bir tende solgun iki beniz
mermer lahitte yorgun bin asır
suda nilüfer uykuda ak sakallı pir
kim bilir kaç damlayım gözünde
sınırsız akış terminalde o son bakış
gidişimle kırkladım adını a gelin
şehirler ölmez adamlar ölürmüş
ustam ben iflah olmam bilesin
adımı künye defterinden silmişler
kış günü manda gönünden olsa gönül
düşününce düşmeyi dayanamaz üşür
puslu hava paslı demir yalnızlık
bozkırda bir mermi gibi patlar bozlak
gelir bulur döşünüzden vurur
sis kaplar adını önünü ardını aşkın