MÜTEEHHİR.
eskiden
bir kelebek hapşırınca açılan geçitten şiirde ben. hatta şiirle ben Endülüs’e geçerdik vaiz vebalden söz açınca kapıyı açar çıplak kahini yatakta sorguya çekerdik şimdi sen ey. yalnız yatakların aç salyası sese sinen durgun kokudan kurtul sözün gürzünü göğsüne yasla ve köşedeki karaltıya karışıp taşa gömülmüş yüzümü bana bağışla çünkü ferah suların tokadından kan toplayan yüzümde sarrafların o oturmuş intibası ve sıkılı ellerimde çığlık olmaktan çıkmış bir uğultu var benim için günler artık demetleri bileysiz bıçaklarla kesilen nergislerin koklanınca gebe kalınan çağı çok özlediği ve susuşun çarmıhından beni ölü diye indirdikleri günlerdir söz. şimdilik sözün dışındadır günleri. günlere emanet ettiğim gümüş yüzüğün eli. ele geçersen eğer bir hiç olup ilkin. tutkunu öldür bu. taşa hatıra bıraktığın masumiyetin sana son sözüdür. yani Yüce yerine varan masal bitmiş Kalbimizin de kalbindeki eksik çini Fidyesi ödenip getirilmiştir Linç pazarlarından kolları tutuşmuş nehirde su suya kavuşmaya niyetliyse de zaman. kimse sormadığı zaman duvarlarda pinekleyen yazılar ve bezekleri çamurlara bulayan mumlar arasında sürüp giden. bir sürüncemedir artık 19122Bin12İst. |