—Şiir teyakkuzunda koşuyorum mavi gölgeliklere Redif çığlıkları atıyorum nesir’lere sızan
Şiire kondurduğum imgeler ham Kelimeler güz; heceler ölü sanma
Şiir ki gürbüzleşen yarım Hep seni işitircesine dövülüyor kalp Beyaz sözcükleri öksürüyor ham yanım:
Denizim: Dilimin yakutlu anlamı O gün bugün şah olup kuruldun damarıma Kendimi astığım bulutlardan Asur mısralar sağaltıyorum okyanusuna
—Yani; şiirler yüksünüyor a benim gözlerimin tövbesi Kelamın dişi damlaları süzülüyor kirpiğimin ucundan Dökülüyor yağmuryağmur sayfalara Bakıp gördüğüm her şeyi, yok sayarak
Sonra mı!; Düşlerime hayra yorulmuş ana ninnisi sözler giydirip Ardımda anı defterine elif elif işlediğim Uğuldayan okyanusun saydamlığını bırakıp Cepkenimde buruk aşk tortusu Yöneliyorum ana kucağı -eksiğim maviye
Bu yüzden deniz diyip başladığım her şiir Uğultuyla geçer dilimden Bedelini ödeyemediğim bir şehla Arınarak ve artarak ufka bağlanır; Ana sütü kadarp / a k.
Kısacası; sen anlatılınca dağılır sis Sonsuz mavisini açar gök Bütün mısralara silkinir; baş kaldırır kıyılarına düşürdüğüm kalem Ve en nihayet: İlk deniz öyküsüne k / a r a l a r bahtımı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kalbin yuvamdır şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kalbin yuvamdır şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu yüzden deniz diyip başladığım her şiir Uğultuyla geçer dilimden Bedelini ödeyemediğim bir şehla Arınarak ve artarak ufka bağlanır; Ana sütü kadar p / a k.
Kısacası; sen anlatılınca dağılır sis Sonsuz mavisini açar gök Bütün mısralara silkinir; baş kaldırır kıyılarına düşürdüğüm kalem Ve en nihayet: İlk deniz öyküsüne k / a r a l a r bahtı
Çok güzel oldukça elit ve başarılı şiiriniz.Kutluyorum. ... ''Asur mısralar sağaltıyorum okyanusuna'' Bu dizede takıldım; sanki azur yazacakmışsınız gibi geldi bana?!
Asur Ah Barbara Ne hırboluktur savaş Jacques Prevert
var git allı turna başka ellere kanadı ayın sarısı gayrı bakışları saplanamaz kedere kemikli kara elleri uzanmaz yufka dürüme bir çocuğun saçlarını okşamaz var git deli poyraz var git cesetler üşümez ki ince ince kar altında kalan tomurcuk güldüler bir selam getirse allı turnalar işitemez kulakları karlı gecede öldüler
sonra cellâtlar yürüdü dağ yelleri susakaldı basarak ay ışığına basarak bülbül sesine parmağına kan buladı şarap tadında yaladı
sonra cellâtlar yürüdü sonsuz bir acıyı dokurcasına kara toprağa kirkit kirkit dokurcasına kilim dokurcasına hasır Asur Asur
bütün çocukları kesilmiş anaların avazı gibi bir kıran yeli yaladı havayı o en eski derviş ağaçtan yabasıyla yıldızları savurmaya durdu bütün tanrıları kudurtacaktı biliyordu
gecenin somununun tam yarısında korku kutsanırdı her katliamda ateşler yine de sönmedi dağ başlarında onar onar biner biner sonra sayısız on biner kesildiler kar altında
güler mi geride kalan gülüşte yara diner mi olur mu yürekte nasır dağlar taşlar susakalmış Asur Asur ……………………………………..
ne yandan gelir bilinmez cenderek denilen rüzgâr bir toz direğine tutunur ucu gökte içinde yol alan zulüm tanrıları bozkırlarda iz sürer yazgı kara şafak al bozkır uzanır bir vahşi sarı ala dağlar koyağında yayılır hükümdarın davarları ovalarda çıvgın atları katırları sığırları
yoksulun canının okkası kaça bir sinek ve bir insan arasında ne fark var cenderek yelidir ölüm soluğu gelir savurur zamanın alnacında insanı kum gibi bilinmez nerede yanlış nerede kusur dağlar taşlar Asur Asur…
Adnan Durmaz -2002
NOT:
Kuruluş:İ.Ö:2000’ler; Yıkılış:İ.Ö:600’ler olan Asurlarda, Kesilmiş insan başları ve insan derileri kral sarayının duvarlarını süslerdi. Her savaştan sonra binlerce savaş esiri ateşe atılır veya diri diri duvarlara gömülür ya da kazığa oturtulurdu. İnsanların öldürülmeden önce derilerinin yüzülmesi de olağan uygulamalarıydı. Köylülerin bilekleri,dudakları ve dilleri kesilirdi. Bir keresinde düşman kralı Ninova’ya getirilmiş,çenesi bir köpek zincirine bağlanarak sokaklarda sürüklenerek öldürülmüştü.(kaynak internet)
"Kısacası; sen anlatılınca dağılır sis Sonsuz mavisini açar gök Bütün mısralara silkinir; baş kaldırır kıyılarına düşürdüğüm kalem Ve en nihayet: İlk deniz öyküsüne k / a r a l a r bahtımı"
Kısacası; ben bu şiir çok sevdim. Teşekkürler şair. saygı ile.
Kısacası; sen anlatılınca dağılır sis Sonsuz mavisini açar gök Bütün mısralara silkinir; baş kaldırır kıyılarına düşürdüğüm kalem Ve en nihayet: İlk deniz öyküsüne k / a r a l a r bahtımı
Bu yüzden deniz diyip başladığım her şiir
Uğultuyla geçer dilimden
Bedelini ödeyemediğim bir şehla
Arınarak ve artarak ufka bağlanır;
Ana sütü kadar p / a k.
Kısacası; sen anlatılınca dağılır sis
Sonsuz mavisini açar gök
Bütün mısralara silkinir;
baş kaldırır kıyılarına düşürdüğüm kalem
Ve en nihayet:
İlk deniz öyküsüne k / a r a l a r bahtı
Kalemin daim olsun saygılarımla