Dağ değil ulaşılmaz zirvesiyle, ki müfrit Davranışlar yüzünden, insanlar hep dağlaşır. Hangi tür sözler bizi, gererken, eder ifrit Münferit ya da kesret; varlık neden ağlaşır? Bilmez, irdelemeyen; oysa yaşar hep tefrit.
Kalp damara, gençlikte, kan pompalar; kan, seyyal; Duygular ürkek, titrek; işte o hal babında, Resm’olan manzarada, can, cana olur meyyal. Erkek, kadın demeden; insanda, icabında; Tamiri zor çöküntü, getirir biten hayal.
Birey; ölüm, kalıma muktedir mi; esir mi? Evren kuşatılırken evre evre iç içe, Olumlamak nesneyi, özgürlüğe tesir mi? İrade nerde başlar; nerde dönüşür hiçe? Düşünden düşen insan, her şeye münkesir mi?
Esir olur esire, zarar görür, fark etmez İnsan, saplantılardan, neden hala çark etmez?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
VARLIK NEDEN AĞLAŞIR? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
VARLIK NEDEN AĞLAŞIR? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
SELAM GÜZEL DOST YAZAN KALEMİN NURU İNSANA ÇİÇEK ÇİÇEĞE ARI ARIYA İNSAN İNSANA BALL.. BİLENİN ÖZÜNDEN ANLAYANIN YURERĞİNDEN BİN EMEK SEVGİLER EMEK BİLENE,,,,,,,,,,,
Derin duygulara muasır harika bir gönül sesi güzel bir duygu seliydi,eseriniz haz ve keyif aldığım bu enfes şiiri gönülden alkışlıyor saygılar sunuyorum..
Dağ değil ulaşılmaz zirvesiyle, ki müfrit Davranışlar yüzünden, insanlar hep dağlaşır. Hangi tür sözler bizi, gererken, eder ifrit Münferit ya da kesret; varlık neden ağlaşır? Bilmez, irdelemeyen; oysa yaşar hep tefrit.
Kalp damara, gençlikte, kan pompalar; kan, seyyal; Duygular ürkek, titrek; işte o hal babında, Resm’olan manzarada, can, cana olur meyyal. Erkek, kadın demeden; insanda, icabında; Tamiri zor çöküntü, getirir biten hayal.
Birey; ölüm, kalıma muktedir mi; esir mi? Evren kuşatılırken evre evre iç içe, Olumlamak nesneyi, özgürlüğe tesir mi? İrade nerde başlar; nerde dönüşür hiçe? Düşünden düşen insan, her şeye münkesir mi?
Esir olur esire, zarar görür, fark etmez İnsan, saplantılardan, neden hala çark etmez?
Yine bezm-i çemene lale firuzan geldi Müjdeler gülşene kim vakt-i çerağan geldi Bülbül aşiftelenüp bezme gazelhan geldi Müjdeler gülşene kim vakt-i çerağan geldi
Seyrolup raksı yine diber-i mümtazların Yine eflake çıkar naleleri sazların Cana ateş bırakur şulesi avazların Müjdeler gülşene kim vakt-i çerağan geldi
Gelir deyu Cihanın Şehriyarı bezm-igülzara Temaşa etmek içün yasimenler çıktı divara Tebessümle dedi gülgonce güş-ü bülbül-üzara Çarağan vakti geldi,lalezarın didesi ruşen
NEDİM
Gül kokuyor şiirinden canım kardeşim Güneri Bey...Sevgi ve saygılarımla...
10 numara şiir! Ağır felsefe! Uğur böceği de çok yakışmış. Bence güne gelen şiir olmalıydı. Kelime zenginliği, engin kültür ve bilgi birikimini daha ilk satırlarda net bir şekilde belli ediyor. İkinci dizeden itibaren yoğun bir düşünce fırtınası yaşayacağınızı hissediyor, dikkatinizi biraz daha artırarak okuyorsunuz. "Davranışlar yüzünden, insanlar hep dağlaşır." çok muhteşem bir dize. Biraz durduruyor, düşündürüyor. Burada iki anlam var. Birincisi insanların davranışları yüzünden üzülmesi, ciğerim dağlanmak gibi bir anlamı çağrıştırıyor. İkincisi ise insanların iyi ve güzel davranışları sayesinde yüceldiğini, dağ gibi olduğunu anlatıyor. Bunu okumak bile tek başına dev bir kitap okumak gibi bir şey. Ayakta alkışlıyorum, saygılar sunuyorum değerli hocam.
zira dost nefsin kırıntısı bile yeter bizi saptırtmaya gönlü güzel olan hakı tanır hakkı bilirde ondan...sevgiler olsun güzel yürek sesine...bir dahisin sen...
Kutluyorum Güneri Hocam...Yine bizi düşüncelere sevk eden manidar şiirlerinizden birini büyük bir beğeniyle okudum...Teşekkürler...Yüreğinize sağlık...Güçlü kaleminizin daim olması dileklerimi yineliyorum...Saygılarımla...
Çarkettiğinde iş işten geçmiş olacak ama ne çare. İşte bizler böyleyiz. Zamanın önünde savrulup giden yapraklar gibiyiz. Kalemine sağlık Güneri Hocam. Selam ve saygılarımla.
Muhteşem!..Saplantılar değil mi insanın gerçeklere karşı gözlerini perdeleyen...Ömrünüze bereket efendim düşündürücü mesajlar umarım kendimize gelmemize vesile olur...Saygılarım sonsuz...
Aydınlık varken karanlığı seçen biz Ah bu saplantılarımız yaşamamızı esir alan..bir kurtulabilsek Hayat bir başka olur sanırım...kutladım selamlar dost
Bizim kör noktamız, tarih.Hepimiz geçmişimizden kurtulmaya calistikça , sanki garip bır istihza ile bizi kendisine yeniden çağırır durur tarihimiz.Redd-i Miras, tersine tarihe daha fazla dönmeyi gerektirmekte, farkedene.Bölük bölük olan dönüşler, hafızanın bireysel olarak sakatlanmasına ve sonrada topluma yansımasıyla sonuçlanıyor.Tarih karşısındaki bu bocalamanin kesintisiz olması geleneğimizi tanımamamıza, geleceğe bakarken de kendimize olan güvenimizi yitirmemize sebep oluyor,Gelenek ölü bır gecmis olarak algilanmamalidir.Canli kalmalıdır gelenek ve canlidir da zaten.Gecmis varlığımızı kabul edip, sindiremez ve ona gore yaşayamaz isek gelecegimizle nasil bağlantı kurabiliriz.Varlığımız ağlar hem de cok ta ki geleneğin tarifi dogru yapılıp gelecekle bulusturulana dek ki bu da sair, yazar, edebiyat ve tarih ile ilgili öğretmen, eğitmen, hukukçu yani tum aydınlanmayı hedefleyen insanların sırtında bulunan, gorevi bulunan agir bır yuktur.
Esir olur esire, zarar görür, fark etmez İnsan, saplantılardan, neden hala çark etmez? ..............bence kalıplaşmış düşüncemi desem hocam yada tükürdüğünü yalamamak gibimi..........güzeldi sayfaya düşen emeğine yüreğine sağlık
YAZAN KALEMİN NURU
İNSANA ÇİÇEK ÇİÇEĞE ARI
ARIYA İNSAN İNSANA BALL..
BİLENİN ÖZÜNDEN ANLAYANIN YURERĞİNDEN
BİN EMEK SEVGİLER EMEK BİLENE,,,,,,,,,,,