sana dair...yine yeniden yıkılırken yüreğim hayatımın bölünmüş sahneleri karşısında bir eşiğinden diğerine atlarken kurtulmaya çalıştığım kaderimin, sana dair ne biriktiyse yüreğimde,itiveriyorum bir tarafa bu defa masumane bir karlılıkla… ortaya kucak dolusu kelimeler çıkıyor sana dair, hayata uyduramıyorum bu defa başını okşadığım cümlelerin… bu hayatta kalma savaşında, bu yalnızlığımı aşma savaşında, bu defa neredeyse yerinden ayrılacak yüreğim, sayamadım kaç kez sabaha varmadan yarım kaldı yokluğunla iftihar ettiğim geceler, bir bakışına adadığım dualar aminler… neyse ki kendimi kandırmaya alışkın olduğum kadar alışkınım, yüreğim alışkın vedalara sana dair… yağmur,yağmur ve yağmurlar tutarken ellerimden senin yerine, hayalin uzandığında aklımın çıkmaz sokaklarına böylesine, ve yol alırken içime sığmayan uçurumların kıyısına, alışkın yüreğim böylesine bitmelere, böyle sessiz gitmelere sana dair… bütün cazibeli şiirlerini ezberledim sevdanın sana dair, ezberledim okurken damağımda kalan o buruk tadı… üzerime sinerken gözlerinin kokusu, haykırmasam ölürdüm ölmeye mahkum bir sevdanın satır aralarında saklı sevgilinin adı, gel gör ki, yüreğimde derinleşen yaralar sardı sarmaladı ne varsa içimde kalan sana dair… bilmiyorum ne kadar sürer bu sancı,ne zaman biter yüreğimdeki alev ne zaman söner, Ölümüm,dirimim, Varlığım yokluğum,gelmişim gemmişim arasında gidip gelirken Cevaplarını teğet geçti yine sorular sana dair… Bir şimşek parıltısı kadar yakınken zaman Aklımla yüreğime hükmederken Unutmaya çalışıyorum ne duyduysam ne gördüysem ne öğrendiysem sana dair Kendi içimde kaybolduğum, Sonsuz bir yolculuğun arefesinde Yumuyorum gözlerimi nefes nefese Öyle bir şiir ki yüreğimi yakıp kavuran Benliğimi ateşe verip küllerimi dört bir yana savuran Öyle aykırı bir sevda ki yaşadığım, Yüreğimden akan göz yaşı akan kan… Kalemle kağıt arasına sıkışmış bir yürek benimkisi Dinsin istiyorum artık bu iç sıkıntısı çözülsün sevdanın dili, Hiçbir şeye benzemezken adına yazılan şiirlerin cazibesi Ölesiye pişman olsam da yenik düşüyorum gelecek her acıya sana dair… Her şeyin harflerden ibaret olduğu dünyada, Yokluğundan varlık çıkaran bendim. Önüme serilip serpilen,bitmeyen tükenmeyen Hayatımı kaybetme ihtimalime sorgusuz kucak açarken Sorgusuz sualsiz ödüyorum bütün bedelleri sana dair… Biliyorum artık, Sadece kelimeler ihanet etmez insana, Yüreğime en büyük ihanetimdir bu ait oluşum yokluğuna, Zaman ben,mekan ben yol ben olmalıyken yüreğimden yüreğine Elleri yağmur kokan,zamansız bir sevdaydı kucağımda can veren sana dair… Hükmünü yitirirken yavaş yavaş Bir “sen” daha kurguladığım tehlikeli derinleşmeler Yaşanmış bir yığın anının mutlak ayrıntısında Düşlerin ölçeğine uydurmaya çalışırken gerçekleri, Aşmış olmalıyım ufak kararlılıklarımı sana dair… Canıma tak etti artık her günün saatine sığdırdığım Özlemlerin listesi, Yüreğimin enkazına sardığım Hayallerimin sesi… Hesabını yapamadığım,kayıtlarını tutamadığım bir ömrün Muhasebesinde geceye verirken benliğimi, Gördüm ki her şey benden, Yazanın kendisinden ibaret, arkama dönüp son bir kez bakıyorum yarınlarıma, Boynu bükük vedalaşıyorum benden başka koruyucu olmayan sevdamla sana dair… 28.10.2012 (elif topal) |
çok güzeldi....