Kuransız MüslümanlıkMüslümanlığı sarmış Kuransız Müslümanlık O ülkelerde yaşanır en büyük kötülük Güneşte dahi yok Kurandaki aydınlık Hangi insanda var Kuran’daki Müslümanlık Müslümanlar yaşamıyor Kuran’a uyup Bu hakikati gördüm insanları sınayıp Tek sure manası bilen yok öğrendim sorup Putperest olmuşlar sanıyı Kuran’i sanıp Müslümanlara Müslimanlık ata mirası Müslüman olur mu Kuran’ın müşrik dediği Gerçek Kuranla kafalardaki Kuran farklı Müslümanlık olmuş müşrikliğin eski adı Nasıl Musaviler Musavi yetiştirirse Hıristiyanlıktan Hıristiyan doğuyorsa Bu kural bütün dinler için de geçerliyse Onlardan hiç farkı yoktur Müslümanlığın da Gerçek Kuran’ı anlatmaktadır Yaşar Nuri Hem aydınlar hem yobazlar dışlamıştır onu Hiç tanıyıp görmedim değil babamın oğlu Ondan başkasında görmedim Müslümanlığı Kendimden farklı gördüm diğer Müslümanları Doğru sanırlar duyarak öğrendiklerini Kuran’sal diyorlar Kuran dışı fikirleri Kuran’ı kavrayanlar görür bu hakikati İnceledim büyüklerden öğrendiklerimi Kuransal değilmiş din diye öğrettikleri Bütün dinleri reddetim seçtim insanlığı Kuran’dan aldım önerdiği Müslümanlığı Sanmayın Kâbe de günahlarımız yıkanır Allah suçu affetme yetkisini kullanır Kullanmayacağı açık Kuran da bildirir Müslüman ol demekle insanlık önerilir Yok oldu dünyada Müslüman saygınlılığı Yok edense Müslümanların insansızlığı Öğrettiler bizlere Kuranın tam aksini Öğretenlere haram ediyorum hakkımı Kuran’ın savunduğu şey akıl mantık bilim Kuran’da inanca yaşam yoktur vardır ölüm Kabe de yapılmıştır inaç putlarına kıyım İsa’dan gelmiş kafalardakine de ölüm Ticarethaneye dönmüş ibadet yerleri Kıldırılan namazın ödeniyor üçreti Bedava sanmayın duyduğunuz ezanı O şartlarda çoğu insan kıldırır namazı Müslümanlıktır Yaşar Nuri Öztürk’ün emeği Ben onu bilirim Peygamber Muhammed dostu Akıldan bilimden başka yere sermem postu Gerçekleri söylüyor sözü Kuran’ın sözü Dünya şairi Yunus Öztürk |
“Kıraat, namaz sırasında Kur’an’dan bir miktarın okunma sı dır. Kur’an dışında okunan dualar kıraat kavramı içine girmez. İlahi kitap kendi bağlılarının zorunlu kulluk borçları olan namaz larda vahyin ilahi senfonisiyle az veya çok birlikte olmalarını esas almıştır. Bunun içindir ki, biz buradaki kıraat şartının an cak Kur’an’ın orijinal metniyle yerine getirile bileceğine inanmaktayız. Başka bir deyimle, na maz da Kur’an’dan okunacak kısmın, Kur’an’dan yapılmış herhangi bir dilden tercüme olmaması gerekir. İslam’a yeni girme vs. gibi zorunlu durumlarda tercüme okunabilirse de bu ancak geçici bir süre ola bilir. Esasen bunda büyütülecek ve ürkülecek bir taraf da yoktur. Çünkü Kur’an, okunacak mikta rın kişinin kolayına gelen kadar olduğunu açıkça belirtmiştir. (bk. Müzemmil,20)”
Şimdi de aynı kitabın 28 Şubat sonrası (34, baskı), aynı sayfadaki soruya verilen cevaba bakalım.
Soru aynı, ama cevap tamamen farklıdır.
Bir inkârın deklaras yonu sayıla bilecek bu tarihi cevabın, nasıl bir anlayışa hizmet ettiği apaçık ortadadır.
“Kur’an’ın “Namazda Kur’an okumak” diye bir beyanı yok tur. Kur’an okumak kutsaldır ibadettir. Geleneksel fıkha göre ise kıraat; namaz sırasında Kur’an’ dan bir miktarın okunmasıdır. Kur’an dışında okunan dualar kıraat kavramı içersine girmez. Hz. Peygamber, müminlerin zorunlu kulluk borçları olan namazlarda, vahyin ilahi senfonisiyle az veya çok birlikte olmalarını esas almış tır. Ancak, Hz Peygamber Kur’an’ı ezberleyip okumakta zorluk çeken sahabisine, fatiha yerine başka tesbih ve dualar okuyabilece ğini söylemiştir.(Bu konuda bk. Nesai, iftitah, 32; Tirmizi, mevakit, 110; İbn Hanbel, 4/353; Kurtubi Tefsiri, 1/126; Razi Tefsiri, 1/215 İşin esası şudur; Arapça okuyamamak, secde etme menin gerekçesi yapılamaz.
Arapçayı iyi okuyamayanlar kendi dillerinde çeviri ile na maz kılarlar. Esasen bunda büyütülecek ve ürkülecek bir taraf da yoktur. Çünkü Kur’an okunacak miktarın kişinin kolayına gelen kadar olduğunu açıkça belirtmiştir. (bk. Müzemmil 20)”
Gördünüz değil mi?
Yaşar Nuri dediğiniz adam budur