Beni maddemi yaptı yoksa maneviyat mı
Çözümlemek isteyip aradım yapanları
Maneviyattır maddelere hâkim olanı
Hâkim olan değil midir var eden bizleri

Yaratanın yaptığında ölçü hiç bozulmaz
Bir benzerini dahi tüm insanlık yapamaz
Derin sularda deniz altısız yaşanamaz
Bizi yapanlarda öyle bizsiz yaşayamaz

Sayılar sonsuza dek nasıl sıralanırsa
Yapraklar yanılıp yanlış yerlerden çıkmasa
Her sayının yeri nasıl bilinir şaşmazsa
Her şey öylesine net açıktır Yaratana

Dünya sahipsiz kalmadı ilk günden bu güne
Sahibi aynıdır her çiçeğin böceğin de
Her şeyi insanlar için sanır cahiller de
Dönüp de bakan hiç olmaz neydiler ilk önce

Gündüz gördüklerimi geceleri göremem
Gece bildiklerimi gündüzleri bilemem
Dış dünyamı görürüm iç dünyamı göremem
Beni ben bilmezken başkası bilsin inanmam

Öncesize sonrasıza aklımla yol aldım
Sonrasız sonrasızdı sonuna varamadım
Öncesiz de öyle öncesine gidemedim
Hangi yöne gittiğimi de kavrayamadım

Güneşin ilk ışınlarının yanına vardım
Milyarlarca yılda katettiği yolu gördüm
Sonsuzlukta aldığı yolu yoldan saymadım
Tek sayfaya bir birimlik çember çizemedim

Her şey bizim içindir diyenlere inanmam
Sonsuzluğun sonsuzlukları bizimmiş kanmam
Sonsuza dek yaşasam sonuna ulaşamam
Ulaşamadığım şeye benimdir diyemem

Geçmiş geçmişte sanırdım çok yanılmışım
Işık hızını geçince geçmişime vardım
Kendimi bulup kendime kendimi anlattım
Aynı şey olduğumuza inandıramadım

Kendim dediğim gerçekti kendi çocukluğum
Ne büyümüş ne küçülmüş aynı haylazlığım
Ona çok saçma çok komik geldi yaşlılığım
Kendime kendimi dahi kanıtlayamadım

Topladım beni oluşturan tüm atomları
Dünyaya sığdıramadım kaplar kâinatı
Onlardan öğrendim öncesizi sonrasızı
Sonsuza dek alamam geldikleri yolları

Karşılaştırdım ilk halim ile son halimi
Son halimde yoktu ilk halimin maddeleri
Maddi halimi gören göremez gerçeğimi
İnsanların arasında yaşarım yok gibi

Tüm canlılar bir tek hücreden yaratılmıştır
O adaletten daha mükemmeli var mıdır
İnsanlar henüz o bilince ulaşmamıştır
Ulaşanlarsa emekleme safhasındadır

Her şey kök hücrelerinde açık yazılmıştır
Tüm canlılar beş öz elementten yapılmıştır
Hepsi tek yasa ile gelişip çoğalmıştır
Aksi bir canlıya dünyada rastlanmamıştır

Yaptıklarının zerrelerini yapamayız
Bizleri yaptıklarına da inanamayız
Bir kitap olmaz toplasak tüm doğrularımız
Onlarınkini dünyalara sığdıramayız

Bizleri yapanlardır bizi öldürenlerde
Onlardır bizleri ağlatanda güldürende
Yaşamak varken ölmek istemem isteğimle
Mecbur ölürüm beni yapanlar yok olunca

Canlılar olarak aynı çarkın dişleriyiz
Bitkisiz yaşam olmaz ayrılmaz ikiliyiz
Kardeş olmasak da akrabada değil miyiz
Bu gerçeği de içimize sindiremeyiz

İnsanlar iyimi diye sordum canlılara
Üstlerine yoktur dediler canavarlıkta
Onlara hak verdim iyice düşündüğümde
Çıkardım insan şeklinden olsaydı elimde

Doymak bilmez istemlerimiz dünya verilse
İyilik ne bilmeyiz akıl frenlemezse
Akıl mantık bulunmaz her insana benzerde
Erdemli özellikler bulunur bilgelerde

İnsan nedir sorgulamak istedim onları
Öğrenmek istedim tasarımcılarımızı
Tanrı yaptı demem kavrayamadıklarımı
O tasarlar tasarlanmayacak olanları

Kral kelebeklerinin yolları bilinir
Kanada Meksika arasında gidip gelir
Annesiz babasız büyürler eğitimsizdir
Üç kuşak gider tek kuşak döner geri gelir

Öğretilmeyen bilgiler genlerinden gelir
Doğuşları uykumuzdan uyanmak gibidir
Bilmedikleri şey onlara bilindik gelir
Onlara o bilgileri yükleyen kimlerdir

Uyumayı uyanmayı kim kime öğretti
Uyku öğretilmez bizlerde var olan yeti
Ben bilmem uykuya götüreni getireni
Fark eden ne ha insan ha kral kelebeği

Bilirim bir günüm diğer günlerime uymaz
Aynı soru sorulsa aynı cevap alınmaz
Uyanık benden uyuyan ben sorumlu olmaz
Ölüme dirim sorulacakmış akıl almaz

İsteyerek hiç terk edemedim bedenimi
Gidip ayağa dikeyim de demedim onu
Uyumadan önce bedenimde gördüm beni
Sonra kaybolurum bilmem geri döndüreni


Bilge Şair Yunus Öztürk