içimdeki hasretkendi kaderim içindir bu nazenin serzeniş bulutsuz kuşlar dilsiz bebeler getirir çünkü çünkü ben yaşamayı beceremediğim gibi korkarım ölmeyi de beceremeyeceğim günlerden birindeyim etrafımda arzusuz bir kalabalık çünkü ben her kulun günahından bir parçaya bulaştım çünkü ben artık kendi cehennemimde maymun cennetimde uslanmaz bir adamım sebepsiz değil penceremde rüzgar ve tül dağda sis başımda efkar yüzümde keskin bütün bir uçurum bahar sonrasıdır artık her mevsim solgun içimde yaşattığım gül bahçelerini kurutuyorum aşk sana doğru yürüyen bir garip hale düştü oysa duaları meçhulde kalanlara acı bir itiraftır bu ellerine söyle ellerimden uzak dursun tutmanı dahi istemiyorum aynı yana düşen yapraklar ile zavallı gözlerim gidenlerin ardına takılı uçurtma kuyrukları gibi uzun uzadıya bakarken efsunlu dillerin susmasını bekliyordu köpekler ulumak için uydurulmuş gecelerde ne yapsan uyunmuyor işte ufku görmeden o yana bakmanın anlamsızlığında beyhude bir azatlık düşüdür benim için yağmur döşüme vururken bütün üşümüşleri getirsin diye söylenmiştir aslında bu son türkü sımsıkı bir hatıradır şimdi sarılmak fiili baktım geliyor uzaklardan nazlana nazlana kokusu alel acele toplayıp gönlümü bezirganda aşkı bir simsarın ellerine bıraktım ayaza verdim yüzümü girift bir bilmecede sorular içiçegeçti sorunlar dışında ölümün ey yar sevdalım mahsunum cananım katiline nasıl baktın artık gözlerini aç çoktan öbür tarafa geçtin bu toprak bu çimen bu lahitten kime ne artık ezberlerimi bozdurdu bana sakit üşüyor gibi mi duruyorum yoksa düşüyor gibi mi ezelden beridir sanki yaşamak bir gece büyüsü terk edilen cümlelerde ebru ile su kalakaldım böylece ortalıklarda sahipsizim kısılan sesimin saza vuran rengidir asıl kehribar tesbihlerim kavuşmakta ölümlüdür diyorlar Tanrım bu nasıl fikir daha bu ülkede bizim yok o halimizden anlayacak bildim topraktan gök yüzüne bakarken çıldıran karıncalar ordularının baş komutanlarıdır gücenmişlik bütün eylemlerim avucu sıkılı çocuklar içindi ileri atılıp susta incinmiş gözleri için bebicüklerin dile gelirdi dağ başlarında ateşleri yalvaçların ne zamana kadar dersen peşinden gelmelerim Tanrı karşımıza çıkıncaya kadar |
topraktan gök yüzüne bakarken çıldıran
karıncalar ordularının baş komutanlarıdır gücenmişlik
bütün eylemlerim avucu sıkılı çocuklar içindi
ileri atılıp susta incinmiş gözleri için bebicüklerin
dile gelirdi dağ başlarında ateşleri yalvaçların
ne zamana kadar dersen peşinden gelmelerim
Tanrı karşımıza çıkıncaya kadar
TEBRİKLER LAYIK OLDUĞU YERİ BULMUŞ