kimyasal hüzünyine aynı soğukları diliyorum bu şehirde linyit, karbon ve kükürt ne kadar da güzel asılıyor mutluluk göğe bir ben mi çekiyorum montuma sulanan kedinin hasretini aynı beşikte arkadaşlarım kimi yürümeyi öğrenmiş kimi emekliyor ben ise uyuyorum keşke takılmayaydı aklıma şu lanet zelzele ve ölseydik puntosuz ve mürekkepsiz ben artık el sallarken kuşlara değil, o metal yığını uçaklara sevgi getirecek diye gülümsüyorum sessizce hüzün bile yorgun astarın içi delik dolu bin düş ince . |