Sarhoşlar İle SohbetLebi derya olduğu yerindeydik boğazın Öyle bir pırlantası olmadı hiç bir gelinin Eşi yok yılan gibi kıvrılan maviliğin Gölgesi altındaydık asırlık dut ağcının Büyülemişti beni manzarası boğazın Tadını çıkarayım dedim bu sessizliğin İçip eğlendiklerini gördüm sarhoşların Yanlarına varınca onlardan biri oldum Sordular acelemi nereye gittiğimi Söylemedim derler diye benim için deli Üstelemediler değiştirdiler konuyu Kimi dengeli kimi dengesiz yürüyordu Keyifler yerinde keyif’e diyecek yoktu Kimi akıllı kimi zekice konuşuyordu Bir ses işittim ruhumun en derinlerinden Her zaman duyarız sözlü yazılı basından İçkicilerdir suç işleyip kötülük yapan Kontrol’ü bırakmayasın dedi hiç elinden Buyur ye dediler işte yemek işte şarap Hayır dedim çeşitli bahaneler gösterip Birisi söze başladı endişemi sezip Düşüncelerini söyledi ağzını açıp Biz neden içeriz biliyor musun burada Bak aşağılara şu şehir’e şu evlere Ayrı bir sorun yaşanır gördüğün her evde Dertlerden kaçtık huzur içindeyiz burada Kimi Hıra’da bulur huzuru kimi Tur’da Allah onlarlaymış eğer sorarsan onlara Bu güzelliğin zerresi var mı oralarda Böyle bir manzara yakışmaz mıydı onlara Davet ettik buyurmuyorsunuz soframıza Haram mı dersiniz bu yemeğe şu şaraba Şarap haram olur ekşiyip kesildiğinde Ette haram olur çürüyüp de koktuğunda Yemek istesen dahi o eti yiyemesin İçmek istesen de bu şarabı içemesin Şehir’e inersen bunun aksini duyarsın Orda hiçbir şeyin gerçeğini bulamasın Her gün beş kez dinleriz duyduğun şu ezanı Gürültüsünden patlar kulağımızın zarı Sor soruştur bilen yok sözün anlamını Aynı manayı taşır kiliselerin çanı Birde şunları dinle kuş sesi bülbül sesi Bizlece bilinmiyor hiç birinin manası Hiçbir ses vermez bizlere verdikleri hazzı Bize kapalı onlara açık anlamları İnsanlarda girer Allah ile diyaloga Evde camide günde beş kez namazlarıyla Yüzde biri bilmez Rabbe ne dediğini Rabbe bilmeyen bilir mi bize dediğini Avrupalı şarap ile pişirir yemeğini İçen doğruyu konuşur olmaz pek yalanı Günahkârların olamaz içecek yüreği O yüzden haram ederler bizlere içmeyi Şeyhlerin Ulamaların büyük itibarı Elini öpmek için sırada hayranları Çok kolay kazanmak saygı ile itibarı Değiştireceksin kılını kıyafetini Bir tanıdığın it kadar yoktu değeri Şimdi var şalvarı cüppesi birde sarığı Gördüm krallarda yok havası itibarı Eğer yalanım varsa Allah versin belamı Söylemiyorsunuz nereye gittiğinizi Belli olmaz dersin sarhoşun ne yapacağı Oysa açık korkulacakların kim olduğu İçenin ortadadır her neyse yaptığı İyi bak bize gölge olan şu dut ağcına O bile derdini paylaşıyor bizim ile Ben anayım diyor en güzel kelebeklere Onları beslermiş tırtılken yapraklarıyla İyi bak boğazın akan derin sularına Bu ağcın gözyaşları rengini vermiş ona Bebelerinin kanı karışmış o sulara Başörtüsü denen ipek çaputlar uğruna Bizlere ısınamadınız sarhoş görüp de Nereye gidiyorsan gitme bu kafa ile Seni yolundan döndürebilir tek mucize Kurtaracaksa o kurtarır aynı şekilde Birisi bıraktı diğer sarhoş aldı sözü Onlara güvensizliğim uyandırmış kini Sarhoşlar ayıklardan çok çok daha akıllı Şu sözleri ölçüp tartıp siz verin kararı Bıktım bana pis sarhoş ayyaş demelerinden Haberdar olun isterim bazı gerçeklerden İçkinin farkı yoktur kılınan namazlardan İçki içebilir içmeyi hak edebilen Namaz kılınacaksa kılmalısın onu doğru Bu emir benim değildir kuranın buyruğu Doğru namaz kılmayan doğurur kötülüğü Bunu böle söylemekte Kuran’ın Maun’u İçkiden daha kötüdür dinin sarhoşluğu Din sarhoşlarının hiç görünmez ayıldığı Onlar başlatmıştır en bol kanlı savaşları Hiç bitmek bilmemiştir haçlının seferleri İçki helaldir içki içmesini bilene Namazda helaldir namaz kılmasını bilene Namaz kılmak isteyenler uysunlar Kuran’a İçmek isteyende mecburdur insan olmaya Ben açık içerim kötülük yoktur içimde İçki insanın içini çıkarır dışına İyi kötü neysen çıkarır seni pazara Kaç paralıksan değerin ölçülür orada Benim değerimi bilmektedir bütün dünya Gerek duymadım hiçbir şeyimi saklamaya Bana sarhoş diyen içip de çıksın meydana Günah diye kıvırmasın günahı boynuma Bir ömür içtiğimi içemezler bir kere İçindeki kötülük izin vermez onlara Ne kendisi ne başkası dayanır kokusuna İçte gizlenenleri içki çıkarır dışa Her insan içemez içki ikram ettiğimde Hilekâr gözler vardır bakan gözler ardında Uzmanım insanların içini de görmede Bu hususta çok faydam dokundu vatanıma İçler acısı bu gün dünyada gördüklerim Uyumuşta uyanmıyor benim Musa’larım Dereyi yukarı akıtır Firavunlarım Batıla hak diyorlar nasıl kabullenirim Kuran’ın tektir konusu kafaların içi Türbanla bağlamışlar devleti dini sizi O sorun çözülür işlese aklın zerresi Atam demiri yırttı yırtamıyoruz bezi Eğer türban olsaydı Yaratanın emri Tanrı onları türbanı ile yaratırdı O kaplumbağları evleriyle yarattı Olamaz türbanla yaratmasının zorluğu Dünyayı nasıl göremezse körün beden gözü Akıl gözü körler göremez bu hakikâti Körlerin nasıl varsa ayrı körler okulu Türbanlılarında olmalı türbanlı okulu Devlet nasıl koruyorsa sakatla körleri Onlar içinde göstermeli aynı şefkâti Körlere gör diye ısrar eder mi akıllı Israr edenin kesin kördür gözleri Kimseye vermem Rabbin bana verdiği hakkı İçki bana helal Kuranda açıktır yeri Herkese helal olsa var demezdi zararı Bana da haram olsa var demezdi faydası Bakara iki yüz on dokuz doğrular beni Hiç kimsenin zerre kadar olmasın şüphesi Kesin tartışılmasız kanıt Nahal suresi İçki haram diyene tokattır altmış yedi Bizlere meyve verilmiş hurma üzüm gibi Söyleniyor içkinin güzel gıda olduğu Onu akıllıların anlayıp ders aldığı Köre körlükleri göstermiyor bu gerçeği Nasıl Müslüman’sa namaz kılmasını bilmeyen Öylesine aydındır içip içip de sızan Namaz kılmaz her camiye gidip yatıp kalkan Aydın olmaz içip içip de yürümeyi unutan İkna olup bende içtim onlara uyup da Namaza da başlarım ikna eden olursa Zemzem suyundan tatlıydı şarabın lezzeti Kuran da cennetlik etmiş su ile şarabı |