4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1305
Okunma
Bu Senin Gövden İkmâl
bu senin gövden İkmâl
yağmuru çekince gördüğüm
kalçalarını yeni örmüş bir ıslıksın ağzımda
kimi unutsam çağırdım yalnızlığa!, sen miyim.
ispirto kokan kadınların kalabalığına
ne kadar azımsanırsa bir halk kardeşliği oysa
sihridevrimdir gözkapaklarında bir anne çığlığı.
kuşkun gelmedi ağlama!
sevgili âyeti:
ser n’olursun allah’ın varsa
yüzünü ser, allah’ın varsa yüzüme
ser, allah’ın varsa gel,
allah’ın varsa gel, yüzüme (.) el
sür n’olursun, içime gel!
dönelim:
yol yorgunusundur uzan sessizliğime
bir ışık yakacağım dünya’nın ötesinden
kelebekle hayatı tanıştıracağım sana İkmâl
aslında her şey biraz hayvan
üşüyorsan üzülür bak ağlar perdeler
yadırgama onlar da insan!
tutsan ya acımdan
geçsek bir ölüden arta’ ne kalırsa
bir kader devirsek oturduğumuz hayatlardan
oturduğun hayattan kalksan gelsen bana
ıtır kokun bir çiçekmiş
kalmış çocukluğumda, bana yine yalon alsana!
daha özlemedin ağlama!
insan aynayla türermiş
özlermiş bir kedi kendini bulduğu sokağı
en zor gününde mezar bekçileri
inanmadığı duâları da ezberlermiş
bir soluk gül için, hepsi
aşktandır, Allah’tan
sen varsın öldüğüm her yerde
bu senin gövden İkmâl
yıldız ve çehren, annem ve zehrem
hepsi ağlatamamaktır bilsen anlamayı
ahlamaktır memeleriyle bir gülüşün
acı sürahisini kırmayı, inan bana Türk Dil Kurumum
virgül de, nokta da sensin.
sonsuzlara ayırdığım bu yol senin
sesin geceden çok çıkar
içimden bir suçlu çıkart
bu senin gövden İkmâl
ben sana göre mi değilim
bir şey var göremediğin
kimsenin göremediği
sana göstertmek istediğim
bir şey ki başlı başına
bir halkın en acıyan yeri
bir parmağın gösterebileceği en uzak nokta
şey özlemenin getirdiği
bu senin gövden İkmâl
ağzımı susarken hiç düşünmediğin!
Bu -vallahi- senin gövden İkmâl
gel, bana, beni, getir!
Payanda
5.0
100% (5)