Martıların kanadında Sarayburnu açığında, Demir atmış sulara Bir boğaz sefasında Yüksek bir kayada Bir gelin ağlar, Karnı burnunda... Onunla döküldü Kelimeler mısralara, Yolun başında kaptırdım kendimi Dolandım yedi tepeyi bir anda Her tepede bir başka hava Beykoz cevizinden başladım Kaymakdonduranda verdim mola, yalan oldu dünya Kanatlandım öbür yana Anadoluhisarı ihtişamıyla Dikildi karşıma, Yeni sevdalanmış bir genç gibi Gözlerim büyülendi Omuzundaki saçlara, Gölgesi vurdu Urumeliden alnıma, Güneş geçmiş taa batı yana Koştum hemen Çengelden, Yukarı bayıra soluksuz vardım İncir ağacı altına Topladım incirleri İndim Çınaraltına, Çaycı Yücel yetişti imdadıma Yeni demlenmiş çayı Tutuşturdu avucuma!.... İstanbulsevdam Olmaz mı bir başka? Güneş hüzünlenince Dalgalar kalkar şaha Çılgındır onurludur Bir araya gelmez iki yaka, Gömlek değil ki iliklensin... Bir yan Avrupa Öbür yan Asya Yanmaz mı sevdam İstanbul’a!.....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İSTANBUL SEVDAM! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSTANBUL SEVDAM! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.