Giderken senle gelen; vakfettiğin imaret Yiyenlerin andığı kutlu yastır yoldaşın. Diğer yanda değersiz, beş tahtadan ibaret Cesedin uzandığı bir terastır yoldaşın.
Bakmaz mısın ardından; ak kefenle gidenin? Bir avuç toprağa eş, naçiz kuru bedenin Nerde; köşkü, heybeti ecdadının, dedenin? Alemin kıskandığı bir mirastır yoldaşın.
Güneşli günler geçip esince bir kavi yel Çaresizce bükülür, bükülmez dediğin el Ecel günü çatıp da istenince son bedel Gönlün Hakk’a yandığı ihtirastır yoldaşın.
Lâl olunca heceler, ahkâm kesen dilinde Dünyevi sermayeden zırnık kalmaz elinde MevLâna’nın yüzdüğü âşıkların gölünde Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GİDERKEN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GİDERKEN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ABİ ŞİRİNİ dün gece okudum ilham aldım. kabul edersen...nazire maziremi derler ya ondan olsun istedim işte...
selam ve dua ile...
GİDERSİN
Gelirsin, gözlerinde bir insan ömrü kadar, Seni hiç bırakmayan hayallerin ardına… En derin düşünceye düşen bir cemre kadar, Yâr olup düşer misin ResulAllah virdine?
Gelirsin bir tabutun ardından ağır ağır Düşün bir mevta nasıl olur bu kadar ağır? Toprak gibi gökleri dinleyen olmaz sağır. Çıldırmazsan düşersin kalanların derdine…
Gelirsin, derviş gibi saf koyarlar adını, Herkese sahip dünya kaçırınca tâdını, Etmez olur en yakın dostun bile yâdını, İyiyi ve kötüyü bırakırsın kurduna
Gelirsin bir gelecek geçmişe savrulunca; Dağ gibi yiğit olan gül gibi devrilince; Aklın hesap soranın sesiyle kavrulunca; Koşarsın gürül gürül İslam denen bir dine…
Dünyevî şu dünyaya fani desen denilmez! Pis bir sudan oluşan canlar kibre yenilmez! Gerçekten yiğit olan insan orda yanılmaz! Gidersin inşaAllah cennetliğin yurduna…!
Hece şiiri de işte böyle yazılır...Mecit beyle sohbetinizi okudum akşam akşam gülümsetti...Bu karalamaysa serde ozanlık var demektir...Sevgi ile kalın hocam..Kendinize çok iyi bakın...
Sayın Usta,Ziya Bey, Dostuluk ve yoldaşlık üstüne; ölümle yaşamın arasındaki sırra başka ne denilir? "Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın." Yldaşlık sabırı, fedakarlığı gerektirir. Yüreğiniz sebatınız var olsun. Selam ve saygıyala
Giderken senle gelen; vakfettiğin imaret Yiyenlerin andığı kutlu yastır yoldaşın. Diğer yanda değersiz, beş tahtadan ibaret Cesedin uzandığı bir terastır yoldaşın.
Bakmaz mısın ardından; ak kefenle gidenin? Bir avuç toprağa eş, naçiz kuru bedenin Nerde; köşkü, heybeti ecdadının, dedenin? Alemin kıskandığı bir mirastır yoldaşın.
Güneşli günler geçip esince bir kavi yel Çaresizce bükülür, bükülmez dediğin el Ecel günü çatıp da istenince son bedel Gönlün Hakk’a yandığı ihtirastır yoldaşın.
Lâl olunca heceler, ahkâm kesen dilinde Dünyevi sermayeden zırnık kalmaz elinde MevLâna’nın yüzdüğü âşıkların gölünde Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın.
7kasım2012 trabzon
Yine harikasınız hocam, Herzamanki tadındaydı Nasihat dolu enfes dizeleri okumaktan haz aldım, Yüreğinizi kaleminizi Alkışlıyorum Saygılar selamlar
Okurken cabalarimin, dünyevi heveslerimin ne kadar bos oldugunu düsündüm. Insanlarin hic aklindan cikarmamasi gereken bir konuyu böylesine güzel isleyen yüreginize saglik. Tebrikler gönlümden hocam.
Giderken senle gelen; vakfettiğin imaret Yiyenlerin andığı kutlu yastır yoldaşın. Diğer yanda değersiz, beş tahtadan ibaret Cesedin uzandığı bir terastır yoldaşın.
Bakmaz mısın ardından; ak kefenle gidenin? Bir avuç toprağa eş, naçiz kuru bedenin Nerde; köşkü, heybeti ecdadının, dedenin? Alemin kıskandığı bir mirastır yoldaşın.
Güneşli günler geçip esince bir kavi yel Çaresizce bükülür, bükülmez dediğin el Ecel günü çatıp da istenince son bedel Gönlün Hakk’a yandığı ihtirastır yoldaşın.
Lâl olunca heceler, ahkâm kesen dilinde Dünyevi sermayeden zırnık kalmaz elinde MevLâna’nın yüzdüğü âşıkların gölünde Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın.
ELDE HİÇ BİR ŞEY KALMAZ SADECE İMANDAN BAŞKA İBRET ALINMASI OKUNDUKÇA OKUNACAK ÇOK GÜZEL BİR ESER ORTAYA KOYMUŞSUNUZ NASİHAT DOLU ELİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER ŞİİRLERİN ZİYASI GERÇEKTENDE ŞİİRİNİZ ŞİİRLERİN ZİYASI OLMUŞ
Güneşli günlerin nasıl geçtiğini bilemiyor insanoğlu. Şu anda mevsim sonbahar olduğuna göre her an kar yağabilir. Hazırlıklı olmak gerek. Tebrik ederim Ziya Bey Dostum. Selam ve saygılarımla.
İnsanın ömür denen yolculuğunda ve sonrasında yol arkadaşlarını hatırlatan mistik bir şiir. Hem nasihat hem uyarı tarzında...
Gelelim şiire; Yazacaklarımdan rahatsız olmayacağını iyi biliyorum, çünkü seninle epey bir zaman şiirler üzerinde hasbıhal eyledik. Kısmet burada da yol arkadaşlığı etmekmiş... **** Şiirin ilk mısrası ; "Giderken senle gelen; vakfettiğin imaret"... anlam hatası var. İmaret biz öbür dünyaya giderken bizimle gelmez ki. İnsan vakfettiği okul, çeşme, yurt v.b.leri giderken cebine koyup götüremez, bilirsin kefenin cebi yoktur... Üstelik aradaki noktalı virgülünde hiç gereği yok. normal virgül yeter. O durduğu yerde kalır, İmaretin sevapları öbür dünyada bize ulaşır. O halde bu mısrayı şöyle düşünebiliriz. "Giderken bıraktığın, vakfettiğin imaret" *****Zaten "...senle..." yazımı aslında "seninle" olmalı ama o zaman da bir hece fazla oluyor değil mi... Daha ilk mısrada biri noktalama, biri yazım, biri de anlam olmak üzere üç hata. Sen sınıfta kaldın dostum :)) ******İkinci dörtlüğün ilk mısrasındaki noktalı virgülde çok gereksiz. Noktalı virgüllere karşı bir zaafın var galiba:)) ******"MevLâna’nın" yazımında ortadaki "L" harfi sanırım klavye azizliğine uğramış. Görmedim say... ******"Çaresizce bükülür, bükülmez dediğin el" bu mısrada ard arda iki kez bükülmek deyimi kullanılmış ki biri olumlu diğeri olumsuzluk ekleri almış, Okurken insanı boşlukta bırakıyor. Bana sorarsan (sormazsın bilirim ama..) bu mısrada "Çaresizce kıvrılır, bükülmez dediğin el" diyebilirsin...
Neyse çok oldum farkındayım ama benim tanıdığım Ziya bu yorumun intikamını alır. Aman dikkat et karşında "Akıllara Ziya'n" biri var :)) Sen anladın onu :)) Şiirinin güzelliğine biraz gölge düşürmeye çalıştım, eğer başarılı olabilmişsem ne mutlu bana :)) Sağlıcakla kal kardeşim.
Güneşli günler geçip esince bir kavi yel Çaresizce bükülür, bükülmez dediğin el Ecel günü çatıp da istenince son bedel Gönlün Hakk’a yandığı ihtirastır yoldaşın.
Lâl olunca heceler, ahkâm kesen dilinde Dünyevi sermayeden zırnık kalmaz elinde MevLâna’nın yüzdüğü âşıkların gölünde Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın.
Tebrik ediyorum oldukça anlamlı ve güzel dizeler olmuş selamlar............
"Neydim, ne oldum, ne olacağım?" sorularını hiç aklından çıkarma!" derdi anacığım. Sonumuz belli:Toprak. Amma götürebileceğimiz ne var? Sadece hayırlı amellerimiz ve sadaka-i cariye olarak dünyada bırakacağımız eserler değil mi: Bunların şuurunda olmayanlara uyarıcı dizeleri yazan kalemin sahibi Ziya Bey Kardeşimi kutluyor, muhabbetle selâmlıyorum.
Adamı içeri tıkarlarda Ergenekoncu gibi içeride çürütürler :) Sen böyle şiirler yazmaya devam et; başına gelecekleri gör... Demişti dersin... Feyz aldığım kalem; yürek dolusu kutlarım...
Gün gelir de bükülür, bükülmez dediğin el Güneşli günler geçip esince bir kavi yel Ecel günü çatıp da istenince son bedel Gönlün Hakk’a yandığı ihtirastır yoldaşın.
Lâl olunca heceler, ahkâm kesen dilinde Dünyevi sermayeden zırnık kalmaz elinde MevLâna’nın yüzdüğü âşıkların gölünde Yüreğin yıkandığı bir ihlâstır yoldaşın.
7kasım2012 trabzon Çok güzel mısralarla yine ışık tutmuşunuz gönüllere yüreğiniz kaleminiz daim olsun gönülden kutlarım Selam ve dualarımla ALLAH a emanet olun OsmanAKSOY