Sonbahar ve KasımSonbaharları öldürmeli diyorum.... Sürgüne yollamalı kasımı... Sizi bir ağacın dalından düşen sarı yaprağın cenazesinde görmüş olmalıyım Üstünüzde hüzün ,toprak rengi bir ayakkab,ı ve sonbahar rengi gözleriniz Hiç yabancı gelmiyor dudaklarınız< acaba hangi duayı okudunuz? Rahatsız ettim sanırım mateminizi, afedersiniz! Martılarılarınıda rahatsız etmiştim zamanında İstanbu’lun Sonra bütün simit saraylarını martılara verdim Gelin isterseniz! size bir çay ısmarlayayım Helvasını yiyemediğiniz sonbahara sayarsınız Yalancı değilim inanın! az sonra geliyorum diyen ölüm gibi Sizi istemeden, güneşi otobüse bindirirken beklettim Şarkılar söylerim size kızmazsanız, sonbahara dair Kasımpatları toplarım vede gülyabaniler Kaldırım taşlarınıda sökebilirim kalbimin Zaten bütün kaldırımlar, yaşlı adamlar gibiler Meşgule verdiğim telefonlar ve pasaklı yağmurlar Kestane renkli rüyalar gördüğüm doğru Fakat isteyerek öldürmedim sonbaharı Ve ilk terkeden ben değildim kasımı Önce onlar terketti beni Sonra hüzün doğurdular |