İnmeyen Hatimlere Ait İnsanların DokunulmazlığıGökyüzüne bakınca, alışıyorsun kimi zaman yalnızlığa da yıldızlar mesela ay da pek haklı bu konuda mesafeler uzadıkça basit bir ceket diyorum metroda insan evine dönmeden önce, güzel bir yüz görmek istiyor ama koltuklar hiç sahiplenilmemiş ayak da bekleyenler ebe tarafından sobelenmişler ben diyorum yürüyen merdivenlerden koşuyorum iki paket oksijen üstü karbon ve bir kutu kibrit taşımakla yoruluyorum bu duygu cam arasına katıksız deniz kokusuyla balıkları gözlerinden öpmek kadar değerli bilmem ki kaç pencere kapanırken hissedilen insanlık sıcaklığı acıtmaz sevenleri bir çok şeye ihtiyaç duyabiliyor insan insanlık acımasız iken ölüme bile meydan okuyabiliyorsun asla ve asla defterini temize çekemesen de rastgele binilmiş bir taksinin varması gerektiği yer gibi varıyorsun ve ne kadar güzel bir duygu paylaşılmamak aynı anda göğe yükselen ellerimin değmesini talep ettiğim bilinmeyen kadar büzüşmeye yatkın parmaklarımız şimdi tarih yazsa ne fayda saçlarında sonbahar yası dudaklarında aşkın bin narı bu da gelsin bu da geçmesin be ey sinemin parlayan yıldızı ...derdi o babayiğit, maltepe kokan işportacı oğuz abi ah, pencereleri açınca daha iyi anlıyorum gitmeden gelinmiyor ölümsüz yok oluşlara |