biz susarak konuşmayı... a ş k ’ı dövüşerek pekseveriz
...
ruhumcum doktor antidepresan al diyor hani uyuyamayınca ya da kafan bozulunca gülüyorum iyi de bu adamın gözleri reçeteye yazılır mı diyorum ...bir aklıma geliyorsun tiner koklamış güvercinden beter oluyorum
dinle Pierre istemem ben öyle pinokyo "p"si gibi adam iki kaşı dansedecek durmayacak sabit gürlemesini de bilecek gülümsemeyi de dedim ya düz olmayacak yollar bozdu mu asabımı durdurup ana yolda o canım arabasını tekerleğine basacağım tekmeyi sonra ıslak mendil isteyip sileceğim kürklü çizmemin ucunu ve atacağım mendili camdan içeri ve ardından gidip en yakın kebapçıya bir kuzu çevirme lütfen diyeceğim doyduktan sonra öfkem sarılıp telefona -falanca yerdeyim bir sürprizim var girerken kapıdan içeri sen omzumun üzerinden bakışlarımla bir tepik kondurup a l n ı n a ha bir de elimde kürdan masanın üzerine bol rakamlı bir mektup bıraktım diyeceğim
işte öyle ızdırap lazım aşka her şey olmayacak öyle hoop şa la la baygın kelebek gibi yaşanmaz usta canım sıkılır gecenin bir yarısı takarım patenleri koştururken ardımda ulan bi kamyon ezmesin bu deliyi demelisin saati yoktur ne midemin ne de uykumun on ikiyle öpüşünce akreple yelkovan sırtında ütülü bembeyaz gömleğin ve lacivert papyonun /oy benim penguenim/ kolunda da bir havlu şöyle eğilerek sempatik bir zerafetle -"buyruunnn ne alırdınız kokoreç mi ya da işkembe" şirinlik muskasıyla dolaşmalısın yirmidört saat peşimde valla sakatat sevmem deme ekşitme de o köfte dudaklarını söylesene benim seni sevmemden daha sakat bir vukuat var mı
aman neyse diyeceğim o ki vardı elbet bir nedeni yoksa binlerce insanın içinden kalbim seni niye seçti ne gözlerinin rengi ne de kot pantolonunun markası değildi hele o alaycı gülüşlerin hiç değil
yeminle tavsiye üzerine de sevmedim kimse de referans vermedi inan zaten ben de seveceğim adamı sorup soruşturmam ve beklemem de sevgi öyle pilav gibi demlendirilmez teflon tencerede kahve gibi olmalı köpür köpür köpürmeli *siyah smokinin altına beyaz çorap giymiyorsun diye* hani ille bir neden arıyorsun en ufak bir şeyde ayağına kaynar su dökmüşüm gibi bağrıyorsun ya (işte zeytinyağ çemkirmesi) hem kime ne kardeşim ben belki canavar severim ne anlaşması ayrıca sevmek bir holding ortaklığı mı? gözgöze geldik mi anlaşma sağlanmalı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bu muhabbet uzar... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bu muhabbet uzar... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bu kadar içten ve bu kadar doğal olur bir şiir üstelik seviyesi yüksek olduğu halde. ve öyle güzel betimler benzetmeler var ki şahane...
bir tebrik de Hicran hanıma ilk defa duydum sesini sanırım ama hakkını vermiş şiirin havasını aynen yansıtmış. ki bu gibi ironi içeren okumalarda duyguyu vermek zordur. ama şahane iş çıkarmış tebrik ederim özellikle...
şiir güzelliği kadar güzel bayramlar her iki dosta da...
Ve tırnaklıyorum irin tutmuş geceyi aşk yaşamak için adilce, Ki harbiden sevdiyse ellerin gözlerimi eger. Sen aşk celladı elinde giyotinli adam, Sızılarını mı dindirmek kasıklarının amacı yoksa. Yoksa kör geceyi sahipsiz sanıp bakire AY'a mı sulanırsın, Eğer buysa niyetin avcunu yala gece çoktan güne gebe.