Duyarlı yüreğini canı gönülden kutlarım Nazik, yüreğinize sağlık,seni okuyunca eski çizgi film kahramanı voltranı oluşturmak geçti içimden:)) sen güçlü Türk kadını ve motivasyon gücüsün.
Saygılarımla...

_____________yardım

ınıza gereksinimiz yok
bizim
yollarımızı açmaya yetecek
dereler açacak
birbirimize köprüler kurarak
geçecek
gücümüz var!


direncimiz

de tutsak alınmaz hani
hadi demeye görsün birimiz
toplanır, birleşiriz
çöplüklere atılsak
çiğnensek de ayak altında
ezilemez
Türk’ün gücü

bir Türk dünyaya bedel!

Nazik Gülünay /17. 10 2012
__________________________________________

Böyle diyor ve şiirlere, yazılara döküyoruz içimizi. oysa sadece bir iç dökme değildir bu gerçek bir feryattır, yaptığımız uyarılar..... Her yeni gün yeni acılarla başlıyor. Duyarsız olanların, keyfi kıcırların, yandaş olup çanak yalayanların umrunda değil, yaşanan acılar. Onlara göre her yanımız güllük gülüstanlık. Üstelik biz kahraman ve dindar bir milletiz diye de övünürler. Ama, "Dinsizler, inançsızlar" diyerek; ağızlarının dolusunca da saldıranlar, laiklere CUMHURİYETİ savunanlara, ATATÜRK sevgisini ve devrim sevdasını yankılandıranlara." Bu ülkenin haini, düzen bozucusu", diyerek acımasızca suçluyorlar gerçek dindar ve mümin yurtseverleri.

Niçin bağlatıyoruz kendimizi, elimizi kolmuz bunlara? Herkesin dini- imanı kendinie. ALlAH sorar kula bunun hesabını. Hangi hak ve yetkiyle bunu sorgulama hakkını kendilerinde bulur, Çirkin ve çirkef siyasetlerine güç kaynağı ve dayanağı yaparlar, kutsal inancı böylece. Ve de, kendilerini ALLAH'ın yerine koyarlar en büyük şirk'e girerek. Cahil, gelişmemiş, korkutulup ürkütülmüş halk toplululuklarının bulunduğu; Aydınların, toplumun önünde olması gerekn öncülerin kabuklarına çekildiği toplumlarda türer böylesi ihanet grupları. Yalnızca paraya, ranta, çıkara, insan aldatmacasına ve istismar yöntemlerine tapar bunlar. Din - iman, hak - hukuk; insaf ve merhametin, ALLAH korkusunun zerresi yoktur bunlarda. Tüm amaçları V O L E vurmak, dehşet yöntemleriyle insanları korkutup, her gün car car ötecekleri kendi gündemlerini oluşturmak. Hepsi, bütünüyle insanı aldatmak, korku ve dehşet içinde bırakarak, hem kendilerinin, hem de yandaşlarının ceplerini doldurmak.

Bizim, insanımızın, ayndımızın, kadınımızın, erkeyimizin; yaşlımızın gencimizin, bir değil bin defa düşünmek zorunluğu vardır hergün yaşananları. Her ne kadar saklanırsa, saklasın; ülkenin bir olaganüzstü hal, hatta savaş hali yaşadığı gerçeği gün gübi ortada. Bu durumdan hiç bir yabancının bizi kurtarması düşünülemez zaten mümkün de değildir. Hepimiz elimizi, en zorlu ve ağır da olsa taşların altına sokacağız.... daha kaçyüz defa yazacağız bunu? Aklı bilinci olan insanlarımız görsün artık bunu. Hepten mi kaybettik aklımızı, bilincimizi ve cesaretimizi?.... Her gün birkaç tane asker ve polis şehidimiz oluyor, kadınlar sokaklarda hunharca öldürülüyor, keyfi isteyen, keyfince insan boğazlıyor, Bir ulusun gerçek ciğerleri olan ormanları acımasızca yakılıyor, toprakları yabancılara satılıyor... "sığınmacılar" kisvesinde ülkeye her gün binlerce terörist giriyor, terörist isterse, bir okula girip 8 - 10 öğretmeni koyun sürer gibi alıp dağlara götürüyor. Nerde Türkiye Cumhuriyetinin o en güçlü ordusu?.....

Evet acınacak haldeyiz gerçekten. Bu ulus, bu millet gerçekten, layık değildir bu acılara, böylesi yönetilmeye... Yoksa yanlışmı söylüyoruz: " BÜTÜ BUNLARA BİZ LAYIKIZ" MI DEMEMİZ GEREKİYOR, YOKSA. İnanılır, kabul edilir gibi değil. En ilkel ve mecalsiz toplum bireyleri bile, böylesi durumlarda insan üstü bir dinamizm sergilemek zorundadır. Yoksa ebedi bir tutsaklığa ve sefalete mahkum yaşamak zorunda kalacaklardır.

Evet GÜLÜNAY şairim mecburen düşünmeğe, yazmağa, yola devam edeceğiz. Esenlik ve mutluluk dileklerimle selamlıyorum sizi.
Kemal Polat

.

kempol tarafından 10/18/2012 2:44:38 AM zamanında düzenlenmiştir.