Güneşi Öptümilk istasyonda kesildi uykunun bileti kefensiz adamları katletti yol boyunca kıraç topraklarda susuz kalan uçurumlar döndükçe savruldu ateşin kıvılcımları dipsiz kuyulara düştü gölgem senin coğrafyanda bölündü gece hasretin boyu çekti yine uzun ince kıvrılan yola düştü gün/eş gök gürledi/ şimşek çaktı kayıp kentin yıldızlarından döküldü dudağımda gülümseme değmese de tenin tenime heyecanlı bulutun gözlerinden yağdım dudağına hayalini eş tutup sıkıldığı boş koltukta uzayan heyamola da uyuştu kaldırımlar daha şafağa çok var çiğ çoktan yağdı yüreğinin mavisine güz asi yağmura gebe bekle geliyorum özlenen son/bahar içmeden daha günü sabah kahvaltısında ve taranmamış düşlerine belik yapsak vuslatı dokunmasa hicran yeli maşuk’un saçlarına hep öylece döşesek sevdayı ankaray geçidine teyel atıp topuğundan mutluluğu kazık çaksak gidiş-dönüş rıhtımına sol şeritten hızla akmasa zaman şakağımda heyecanın son kurşunu ter/kan içinde güneşi öptüm Ümmü AŞCI (üma) |
TEBRİKLER
Selam Ve Dua ile
A.E.O