Gün/aydınbizim sokağın mutluluk perisi ilk akşamdan geçmiş içi kötü yola düşer sapla saman karışır dağınık saçlarında kaçarken gerçeğin topuk dikeninden dev bir karanlığı bağrına basıp sabaha yüz süren güneş kendi gölgesinde tökezler uçuruma düşer ayakları ve taklitçi bukalemun dönüşüm saati yılanın dili zehrine karışık ki; düşlerimin tenime bandırıldığı zamanlar us’um kavga benlik savaşçısı keskin kılıç keser göbek bağımı hayalle gerçek arası minik kelebeğin kozadan çıkış kavgası ve yalan/dolan kavgadan gök çöker üstüme kan revan içinde yorganını can çekişir gerçekler meleğin kanat çırpışında ezan tınısına yükselir arş tutunup koşarken benliğime canhıraş sabah kahvaltısında bölünen üstü buğulu susamlı simit gibi dağılır taneleri güne ve her bükün de bin pişmanlık yeniden küllerinden toplayıp karanlığı kireç taşı döker kaçan düne gün/aydın Ümmü AŞCI (üma) |
bazen batıyor diken gibi bazen bir bal arısı gibi çiçeği selamlıyor
tebrikler
bu topuk dikeni çok önemli dikkate alınmalı "Ümmü hanım"