Olmadı Yılların BaharıGeçenin lal saati başladı vurgun yıldızlar Çemberine işlenen oylum karanfil eşliğinde Dev cüceler çöktü üstüne Aldırmadan günün çalınan öyküsüne -Uyuma” dedi! gök/yüzüne Sabahın ecel vakti seğirirken göz kapakları Uykusuz sabah vurunca neşteri beynine Ölüm kokusu serpti kadın kirpiklerinden Geçmişin çiğdem çiçeklerini dizip ipe İdam etti körpecik şafağı izmaritin son can çekişinde Olmadı yılların baharı! Hep kış bahçesinde yeşerdi menevişeler, güller Odun sobasında biriken küller ve bitmeyen çilesi Sarkıt eteklerine dolanan yıllar sıkıp boğazını Doldukça boşalan musluk hesabına takıldı Uykusuz geçen gecenin sabahı Çentik atan alın terine aldırmadan (Neriman) Gamzesinde diz kırıp yol aldı düşler coğrafyasında Çocukluğu hamur teknesinden kazındı Ergen göğsü kabarmadan çember bağladı başına Ah Neriman..! Sen hep haylaz gülüşlerin arkasında körebe oynasan da “dantel örüp satan” minik ellerinle hatırlayacağım seni) Sen bilme! Arada açık veriyor vadesiz hesapların İç çektiğinde düşüyor sol yanından biriken yaşam diyeti Okşanmamış, sevgiyle büyümeyen yaban dikeni gibi Batıyor belki de; Gölgesine saklandığın buzdan duvarların (Olsun be gülüm, sen karanlık gecemin sabahısın ) Ümmü AŞCI ÜMA |