5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1893
Okunma
Geçenin lal saati başladı vurgun yıldızlar
Çemberine işlenen oylum karanfil eşliğinde
Dev cüceler çöktü üstüne
Aldırmadan günün çalınan öyküsüne
-Uyuma” dedi! gök/yüzüne
Sabahın ecel vakti seğirirken göz kapakları
Uykusuz sabah vurunca neşteri beynine
Ölüm kokusu serpti kadın kirpiklerinden
Geçmişin çiğdem çiçeklerini dizip ipe
İdam etti körpecik şafağı izmaritin son can çekişinde
Olmadı yılların baharı!
Hep kış bahçesinde yeşerdi menevişeler, güller
Odun sobasında biriken küller ve bitmeyen çilesi
Sarkıt eteklerine dolanan yıllar sıkıp boğazını
Doldukça boşalan musluk hesabına takıldı
Uykusuz geçen gecenin sabahı
Çentik atan alın terine aldırmadan (Neriman)
Gamzesinde diz kırıp yol aldı düşler coğrafyasında
Çocukluğu hamur teknesinden kazındı
Ergen göğsü kabarmadan çember bağladı başına
Ah Neriman..!
Sen hep haylaz gülüşlerin arkasında körebe oynasan da
“dantel örüp satan” minik ellerinle hatırlayacağım seni)
Sen bilme!
Arada açık veriyor vadesiz hesapların
İç çektiğinde düşüyor sol yanından biriken yaşam diyeti
Okşanmamış, sevgiyle büyümeyen yaban dikeni gibi
Batıyor belki de;
Gölgesine saklandığın buzdan duvarların
(Olsun be gülüm, sen karanlık gecemin sabahısın )
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (11)