4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1594
Okunma
bir yanı kırık iskelede
oturmuş b/alıkları seyrediyorlar
uzaktan yeşil düşüyor gözlerine kan rengi
deniz azmış mavi kaçmış bir yerine
çipuralar raks ediyor etli butlu
balkonda ten yoluyor züldane
koltuk/altı deniz dikeni gibi zonkluyor
yanı başında can çekişen bir kılçık
harbiden hava çalkantılı
az sonra sana doğru kabaracak bulut
ve yağmur suyunda ıslanmış,
saçları briyantinli
etekli ergenler takılacak oltaya
off off
of ki of
sende ki bu hoşluk
avurt arasında ararat’ı yemiş gibisin
sigaranın sonunda sönen izmarit
sonrasında yağacak
sağanak sağanak salyaları
gök/kuşağına asılmış ülkem
züldane de nedense bir hınç,
bir öfke, görsen!
sanki altı dibe vurmuş saltanat kayığı
zurnacı davulu gibi gerildi kaşları
savrulan saçları ve kızaran ibiği
karaya vurdu dik yamaçları
ne ten kaldı ne de can
zül’dane bir kuştu ben’sem sahil kasabası
denizin ortasında düş’tük ikimiz
belki de özgür bıraktık kuşları
Ümmü AŞCI
ÜMA
5.0
100% (10)