Çiçeklerin değil otların uzayışını duyuyorum Yanmaya başlıyor sıska ağaçlar Tüm orman tutuşuyor üzerinde dolanan temas noktası olmayan canlılar
O bakire mezarlığına ruhu akıtılmış ceninlerin hepsi Aklımdaki mermere uzanıyor Koyu bir susuş boğazımda ve kötülüğü yazan harfleri zehirliyorum Kelime aralarında doğup cümleler içinde selamlıyorum kim varsa
Sırtımda filler beynimde çatlamış beygirler var beni öldürüyorlar Anlamaz çırılçıplak kalmayanlar Denizimi çalan insanların ayak seslerini duymazlar Dalgaların büyüsü aniden birkaç yıldız olup düşer ceplerime Görmez insanlığın yüzüne yanaklarına bakmayanlar
Kimyasal inançlar içinde deneyerek yanılarak iğreniyorum kendimden
Baştan sona itiraf kokuyorum Başka bir dünyaya koşacak olmanın sevincini her öldüğümde tadıyorum Işıklar söndüğünde kimse beni tanımıyor Ağır cezalardan yasalardan korkumdan değil katil olmayışım Ben karanlıkta yaşıyorum onlar aydınlıkta Ben karanlıkta görmeyi çoktan öğrendim onlardan çok önce öğrendim Vicdanımın ellerinden tuttukça özgürlüğü azar azar öpüyorum Hala yaşamak gafletini ölen gördükçe fark ediyorum
Yanan mumları özgürlük ve istemeden ölmekte olanlar için üflerken
Benliğime yalvarıyorum Ağa dolmuş balıkları bir kez daha özgür bırak İnsanlığın kalbine doğru yüzerler belki bu defa Serinleyen havanın anı böldüğü bir yaşamda Dünyanın tüm çocuklarına fısıldarlar belki Öz?gürlük yüzebilmektir hiç umulmayan zamanlarda
Her gece yatmadan düşlerimi kalbimi nasırlaştıran kötülükleri fırçalıyorum
Saatler bir trenle beraber karanlığa girdiği vakit Bomba sesleri müzik kutusu tizi gibi yükseliyor Yatağım ben üzerindeyken satıldıkça Aynı yöne bakan insan sürüsü ayrı bir fotoğraf oluyor esnemelerimde Vahşetin sesi adımı andıkça Taklitçi kuşlar çırpınıyor Tüm nefretim alaya dönüşünce yüzüme beni utandıran tebessüm yerleşiyor Denizimi çalan yabancılarla nereye kaçtığımı bilmeden Neye çarptığımı bilmeden kaçıyorum Zamanım yok diyorum hepsine
Varlığımı “şey”e dönüştürmeden Aynı yere bakınca başka hayatlar görerek sayıklayın yaşamı O zaman Bütün durağanlığı ve alışılmışlığı özgürlük depremi dağıtacak çocuklar uyanıkken
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
düzen depremine doğan tek güneştir özgürlük şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
düzen depremine doğan tek güneştir özgürlük şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gunese bakinca hep gozlerimizi alir once gozlerimizi kamastiriyor once goremeyiz gunese yaklastikca bembeyaz bir Isik bir karanlik icinde gormeye basladikca ozgurluk yuzmektir umman icinde
guzeldi ...
"Duzen depremine dogan tek gunestir ozgurluk "
anlatim dogal ve icententi siirdi
tebrikler,
sevgi bizden,
Saygimla,
.
YAŞAYANKELİME tarafından 9/2/2014 8:38:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çiçeklerin değil otların uzayışını duyuyorum Yanmaya başlıyor sıska ağaçlar Tüm orman tutuşuyor üzerinde dolanan temas noktası olmayan canlılar
O bakire mezarlığına ruhu akıtılmış ceninlerin hepsi Aklımdaki mermere uzanıyor Koyu bir susuş boğazımda ve kötülüğü yazan harfleri zehirliyorum Kelime aralarında doğup cümleler içinde selamlıyorum kim varsa
Sırtımda filler beynimde çatlamış beygirler var beni öldürüyorlar Anlamaz çırılçıplak kalmayanlar Denizimi çalan insanların ayak seslerini duymazlar Dalgaların büyüsü aniden birkaç yıldız olup düşer ceplerime Görmez insanlığın yüzüne yanaklarına bakmayanlar
Kimyasal inançlar içinde deneyerek yanılarak iğreniyorum kendimden
Baştan sona itiraf kokuyorum Başka bir dünyaya koşacak olmanın sevincini her öldüğümde tadıyorum Işıklar söndüğünde kimse beni tanımıyor Ağır cezalardan yasalardan korkumdan değil katil olmayışım Ben karanlıkta yaşıyorum onlar aydınlıkta Ben karanlıkta görmeyi çoktan öğrendim onlardan çok önce öğrendim Vicdanımın ellerinden tuttukça özgürlüğü azar azar öpüyorum Hala yaşamak gafletini ölen gördükçe fark ediyorum
Yanan mumları özgürlük ve istemeden ölmekte olanlar için üflerken
Benliğime yalvarıyorum Ağa dolmuş balıkları bir kez daha özgür bırak İnsanlığın kalbine doğru yüzerler belki bu defa Serinleyen havanın anı böldüğü bir yaşamda Dünyanın tüm çocuklarına fısıldarlar belki Öz?gürlük yüzebilmektir hiç umulmayan zamanlarda
Her gece yatmadan düşlerimi kalbimi nasırlaştıran kötülükleri fırçalıyorum
Saatler bir trenle beraber karanlığa girdiği vakit Bomba sesleri müzik kutusu tizi gibi yükseliyor Yatağım ben üzerindeyken satıldıkça Aynı yöne bakan insan sürüsü ayrı bir fotoğraf oluyor esnemelerimde Vahşetin sesi adımı andıkça Taklitçi kuşlar çırpınıyor Tüm nefretim alaya dönüşünce yüzüme beni utandıran tebessüm yerleşiyor Denizimi çalan yabancılarla nereye kaçtığımı bilmeden Neye çarptığımı bilmeden kaçıyorum Zamanım yok diyorum hepsine
Varlığımı “şey”e dönüştürmeden Aynı yere bakınca başka hayatlar görerek sayıklayın yaşamı O zaman Bütün durağanlığı ve alışılmışlığı özgürlük depremi dağıtacak çocuklar uyanıkken
Harika dizeler okudum seven yüreğin var olsun kalemine gönlüne sağlık Haz aldım üstad okurken kALEMİN DAİM OLSUN Saygılar selamlar
gozlerimizi kamastiriyor once
goremeyiz
gunese yaklastikca bembeyaz bir Isik
bir karanlik icinde gormeye basladikca
ozgurluk yuzmektir umman icinde
guzeldi ...
"Duzen depremine dogan tek gunestir ozgurluk "
anlatim
dogal ve icententi
siirdi
tebrikler,
sevgi bizden,
Saygimla,
.
YAŞAYANKELİME tarafından 9/2/2014 8:38:30 PM zamanında düzenlenmiştir.