kısa da olsa yüz yüzeydik işte tam burada kırıldın tarihi bir vazonun içinde seni yetiştirmem kaldığı ahırı yiyen atlarla tanışmışken hem de çiçeklerle başlayan evrenin içi ışık alır çiçeklerle başlayan eserler ise o atlardan farksızdır
Bana uzak ölülerin ısrarla dirilme ayinleri yaptığı bana çok uzak cümlevi krallıktan bahsediyorlar birinin palyaçosu birilerine iyi geliyor raylar bitince yollar başlıyor yolların ve rayların birleşme anında o trenin içinde olanlarla hiç olmamışlar artık başka yaşar olmayanlar ok atar olanlar yaya yön verir ok kendi gider ışık yakmak karanlığı aydınlatmaktan başka bir şeydir ancak o tren yürekten asla ayrışmaz krallık hep başkalarınındır
suyun içindeki sonsuzluk suyun dışına kadar
müdafaamın altında sürekli yanan ateş bazı zamanlarda kendine kum atıyor kimse anlamıyor bu bir tören gibi olmuyor başkalarının ateşi yükselirken yapıyor bunu herkes sihirliymiş gibi davranıyor o artık büyü yapıyor çizgili filmlerde yüzleri sansürlü çizgiler ara sıra aklındaki kanala bağlanınca çiçekleri görüyor
söyleniyorum
göz çizgiyi görmediği için el burada tutabildiği her maddeyi ruh kıtlığa düşecekmiş gibi çizgi ötesine biriktirmek korkaklıktır insan ancak evrenin ve tanrının tekerlekleri olmadığı bilincine vardığında insanlık için yaşayabilir tüm gücüyle çalan orkestra kendini duyamaz o yüzden yüz yüzeyken tam burada kırılıyorsun ve ben seni sırf zamanla değerlenmiş bir vazoda yetiştirmiyorum yanıp kibir sonsuz ihanet oluyorsun kuşlar gidiyor bu çok ekmişler tarlasında biçiliyorsun kuşlar geliyor
görsel tepkisizliği keşfetmek yeni bir hile öğrenmeye başladığında gerçekleşir
hile bedenindeki dengesizliğin dengesidir ayın düşleri vardır savaşır ve yansıtır fakat ay bir aynadır seri katillerin el-kitapları ayak ucundadır önce bot giyerek ezerler öğrendikçe yalınayak sular gelir ruh egzersizleri kayıp kıtanın hileli saklanışlarını ortaya çıkaramaz sular geçer toplama kamplarından eve doğru bakmak tüm dünyanın yanıyor olduğunu görmeye benzer sular geçer beyin ve dil önünde seni saklayan iki ayrı sır suyudur içersen ölürsün ayak ucundaki kitabı okumadığın için sular söndürmeden geçer düşsel yaşam lekeleri geçer başka evrenlerde ummadığın bir yanından uyandırılırsın parlaklığa bakamamak utanmak beklememek yanılmak vurulmak dirilememek inanmamak geçer ben değil görenler söyler
bir yıldızın yakınında olanlar ile uzaktan bakanlar farklı dilde konuşurlar
sönmesi bilmeyen için eğlence anlamayan için delil anlayıp yaklaşan gören ve artık bilen için tek dille doğru hikâyeyi anlatabilmektir tecrübedir tecrübeliler rütbeli değil birer hiçtir doğarak ölüyorsun aynı sınıra kadar yürüyüp aynı madde zenginliğini görerek milyon yıl ve milyon yıldır gördüklerin kaçırdıklarını düşünemiyor doğarak ölmenin arasındaki yaşam türdeşlerin tecrübe edinebilmeleri içindir sınırlıdır doğarak yaşama başlamakla öldükten sonra yaşama başlamanın arasındaki fark sonsuzluktur insan sıfırın beden halidir ruh büyümesi de çocukluğu da yoktur birine sıfır diğerine ruhla başlarsın sıfır doğarak başlamış yaşamda sağa ölerek başlamış sonsuzlukta ise sola atılır artık zaman vazoyu değerli ve pahalı kılmaz içine girebilirsin
bir şey bir gün öğrendiğin her şeyin yanlış olduğunu söylediğinde her şeyin yanlış olduğunu bir şeyin söylemesi yalan her şeyin bir şeyin yanlış olduğunu söylemesi doğru gelecek evrenin rakamlarıyla icat ve duygu işlemleri yapılmaz evrenin renkleriyle kimse süslenmez O’nun insanları aynıdır bölünmüşse “O” sağlaması çarpılarak yapılmaz her şeyin yalancı olduğunu bir şey sonsuzluğa atıldığında anlarsın
zaman boşluklar üreten bir ettir ama çiğnenmez kemikleşmeye ve kemikleşmek üzerelere apaçık işarettir kemikleşmez
bugün ölürsen yarın doğarsın ve tekrar ölür yarın doğarsan yaratmaya başlarsın
her yaratan yaradan olmayacak unutmazsan o trenin sonsuzlukla buluşma anını ve kötü karanlığı karanlık korkutur ve doğuran da acıları odur ve yaratandır içinde kaldıkça aydınlığı dedikçe ben her şeyi biliyorum evet her şeyi kusurlu bir gölge aramıyorum kusurlarını yok edebilmiş gölgenin bilgesini sonsuz bedeni mutlak evreni dedikçe sen her şeyi biliyorum evet her şeyi ve tüm bunlar gölgeleri kutsuyor
karanlığa kılıçtır ışık kötülüğe kılıcı ancak karanlıktan uyanmış insan çeker
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hile kıtası - kitap sürücüsü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hile kıtası - kitap sürücüsü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
...
Karanlık ışığın yokluğudur aslında
finâl harika !
tebrikler
.
YAŞAYANKELİME tarafından 4/19/2015 12:18:13 AM zamanında düzenlenmiştir.
YAŞAYANKELİME tarafından 4/19/2015 12:26:30 AM zamanında düzenlenmiştir.