Doğuma Dilekçe
evet henüz doğdum –saygılar
evet ölmek için er ya da geç şu güzelim kargalar ve şu akasyalar ve evet şu kirli kaldırım taşları ve sıcak asfaltlar ve sigaralar ve tüneller ve deniz fenerleri ve kahvehaneler ve ellerim tanrım ve gözlerim ve evet kansere yenik cildim ve gözlüğüm ve kitaplarım ve gökteki turuncu güneş ve yerdeki mavi su ve terk edilme korkusu rabbim ve tüten duman ve anne yüzü ve yağmur kuşu ve barut kokusu onlar da onlar da benimle bir doğdular ki önce bir dağ çiziktirdim tanrım bir ateş yaktım –okyanuslara denk sessizliği duydum ve aşkı ve gözyaşını ok attım kılıç salladım ölüm kuşanmayı öğrendim öfkeyle bilendim sonra nefretle bilindim yalnızlığı keşfettim ve sevgiyi ve sözcükleri öpüp başıma koydum anne niyetine iki kere nemli gözleri ki bugün doğdum rabbim ve bugün ölebilirim paramparça kılarak bir kalbi bir kalbe denk ki henüz doğdum tanrım siz ol dediniz ben oldum ve onlar şapkadan savaş çıkaranlar porselen dişleri ve kravatlarıyla ve kirli çorapları ve terli koltukaltlarıyla doğduğum dünyayı kuşattılar parsellenen cennetinizi saymıyorum bile –saygılar… |
doğum
ölüm arasında hayatlar
savaşın tanrıları bir de
dediğin gibi doğduğumuz gün ölüyoruz
.
bugün doğdun bunlarla...
çok beğendim