-----------------------------------------------------------metin ol, annen ölmüş!... -----------------------------------------------------------dediler, -----------------------------------------------------------ne de kolay söylediler!
Oturdum kaldırım kıyısına, ağladım, ağladım… Çocuklar vardı etrafta; kartopu oynuyorlardı, Saygıdan bıraktılar Belki sevgilisi terk etmiştir, dedi biri Bir diğeri, yok, dedi; hakaret etmiştir amiri… Annelerin hiç ölmeyecekleri yaşlardaydılar henüz; Annemin öldüğü hiç birinin aklına gelmedi… niçin ağlıyorsun abi, diye sordu biri; yoksa değerli bir eşyanı mı kaybettin? annem ölmüş, dedim ona; insan başka ne kaybedebilir ki, anneden değerli? Gidin haydi, öpüp koklayın annelerinizi!... Konuşamadı çocuklar, hepsi gitti… . -----------------------------------------------------------metin ol, annen ölmüş!... -----------------------------------------------------------dediler, -----------------------------------------------------------ne de kolay söylediler!
Cenazesi hemen kaldırılacakmış, son bir kez göstermeden, buna nasıl tahammül ederim ben? Nasıl koştuğumu bilmeden, koştum, koştum, yetiştim cenaze götürülmeden… Ev, etten duvar kesilmiş, duyan gelmiş, duyan gelmiş, meğer seni ne çok severlermiş… Güya erkekler ağlamaz ya, babam somurtmuş tüm çirkinliğiyle, sanki süt dökmüş kedi, oysa, oysa seni en çok o üzerdi… Zaten, yeter artık, üzme annemi, dediğim için evden kovmuştu beni…
Annem ölmüş, seviniyor musun baba?... sevin, sevin, hayat sigortaları ölümlü ruhlar için ölüm parası veriyorlar! annemin ölüm parası senin...
. Ablam kadınların arasında, ara sıra ağıt yakıyor… O da daha yeni bebeğini yitirmişti Yastaydı çoktan, dediler ki, kuşpalazından; ama ben eminim, babasının, zırlıyor diyerek attığı bir tokattan... şimdi, süt dolu memeleri acıyla sızlıyor. Yediği en son dayakta, elinde ne varsa o da vurmuş adama, kocaya el kalkmazmış, kaynanası kovmuş evinden, çocuğuna şimdi babam bakıyor. Şeytan diyor, git bin gırtlağına şerefsizin, ama annem, ah garip annem, her seferinde önümü kesmişti de, gidememiştim! . Küçük yeğenim nerede ki? Ortalıkta görünmüyor, Bir ihtimal, bir yerlerde kurşun askerleriyle oynuyor.
-----------------------------------------------------------metin ol, annen ölmüş!... -----------------------------------------------------------dediler, -----------------------------------------------------------ne de kolay söylediler!
— nasıl ölmüş? Dedim,
— yolda düşüp başını vurmuş, ölümü beyin kanamasından olmuş dediler...
ölmek, düşmek mi, buz tutmuş yolda ayağın kayınca? Bu kadar önemsiz mi? Bilebilseydim seni öldüreceğini, içimde eritirdim karları, buzları annem, saçaklarımdan dökerdim buzdan sarkıtları bir güneş gibi...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
METİN OL, ANNEN ÖLDÜ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
METİN OL, ANNEN ÖLDÜ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Derin kültürünüzü ve engin bilgi darağacınızı tebrik ederim. Bendeniz zatı aliniz kadar bilgin olamadığımdan bu yüksek münazaranıza iştirak edemeyeceğim... Size tavsiyem bu bilgi birikiminizi bir makale halinde yayınlayarak benden başka insanların da feyzlenmesine vesile olunuz... Beni şliirlerime göre değerlendirmenize hiç şahit olmadım şimdiye kadar, şiir yazıp yayınladığım zaman değerlendirmelerinizi beklerim. Mesela bu gün yayınlayacağım şiirin altında mutlaka değerlendirmenizi görmek istiyorum... Bu değerlendirme yaptığınız ise benim bir şiirim değil, Atatüek'üğn subaylara söylevi... Bir insan için Peygamberimiz için de, Atatürk için de saygı beslemesi mümkündür. Ulu Tsanrım, hayır için çalışan ve hayır işkeyen herkese şefaat etsin, amin... Bizler Atatürk'ün yanında değil, onun ilke ve inkılaplarının izindeyiz ve onun için duacıyız. Siz de nerede istiyorsanız orada olunursunuz inşallah! Beni sizinle bir tartışma içine çekmeye çalışmayınız, sizinle tartışmak istemiyorum... İşinize bakın... yoksa hiç yapmadığım bir şeyi ilk kez yaparak sizi site yönetimine şikayet edeceğim ve yasaklı listeme almak zorunda kalacağım. SAYGIYLA
Ben şiire göre yorum yazarım. Sizin düşüncelerinizin yazdığğınız şiirden farklı olduğunu da bilemem. Atatürk, ölmeden önce Mustafa ismin, Peygamber Efendimizin ismi olduğundani kaldırmış, Kemal ismini ise Arapça olduğu için Türkçe Kamal olarak değiştirmiştir. Siz, nasıl oluyor da hem Atatürk'ü hem de Peygamber Efendimizi övebiliyorsunuzlınganlığa gerek yok. İnternetten rastgele bir alıntı yapıyorum. Buyrun: Mustafa Kemal, Nasıl Kamal Atatürk Oldu? Toplumsal Tarih dergisinin 204'üncü sayısı bu ay çıktı. Demek ki 17 yıldır yayınlanıyor. Bu süre içinde dergi herhalde ilk kez bu kadar çok yayın tarafından alıntılandı. Genellikle genç editörlerin çalıştığı internet haber siteleri tarihçi Mehmet Ö. Alkan'ın "Mustafa'dan Kamâl'a Atatürk'ün İsimleri" başlıklı makalesinin adeta üzerine atladılar. (Yanlış yazmadım, evet Kamâl ve ikinci 'a', şapkalı) Haklılar çünkü çoğu, Atatürk'ün Kemal'den başka Kamâl diye bir başka adının daha olduğunu bilmiyordu. Evet, ilgilendiler ama bunu pek de inanmadan yaptılar: "Ne yani her yerde Kemal yazarken, bu ne idüğü belirsiz Kamâl da nereden çıktı?" Güvensizliğin bir sebebi de, "Atatürk, 1935'ten 1937'ye kadar, Kemal değil, Kamâl olarak yaşadı" iddiasının, Halil İnalcık ya da İlber Ortaylı gibi ekranlardan tanıdıkları bir tarihçi tarafından dile getirilmemesiydi. Dolayısıyla Mehmet Ö. Alkan'ın makalesini biraz eksantrik buldular. (İnalcık ile Ortaylı'nın ortak noktası, dağarcıklarındaki engin malzemeye rağmen, Kemalizm'e dokundurmaktan kaçınmalarıdır.)
***
Halbuki Atatürk soyadı ne kadar biricikse ve tabuysa, ondan önce gelen adları, bir o kadar değişkendir. "Mustafa", Hz. Muhammed'e gönderme yapan din çağrışımlı bir isimdir. Atatürk, dini siyasetine alet ettiği Kurtuluş Savaşı yılları hariç, bu addan kurtulmaya çalışmıştı. "Mustafa" aynı zamanda hiç tanımadığı küçük amcasının adıydı. Babası çocukken, salıncaktan düşürerek kardeşi Mustafa'nın ölmesine yol açmış ve onu ileride "Atatürk" olacak oğlunda yaşatmak istemişti. "Kemal" herkesin bildiği gibi Mustafa adlı geometri hocasının taktığı isimdi.(Biz bunun da uydurma olduğunu düşünüyoruz -Akıncı Beyi-) "Atatürk" tarafından benimsenmesine rağmen o isimde de "başkasının iradesi" vardır. "Ordu, kale" anlamına geldiği, Kemal'in aksine Arapça olmadığı iddia edilen Kamâl ise ulusalcı Öz Türkçe akımının sonucu olarak 1935'te ortaya çıkmıştı. ("İddia" diyorum çünkü günümüz TDK Sözlüğü kelimeye böyle bir anlam vermediği gibi, Kamal (şapkasız) için "kusur" demekte!) Kamâl'ı yabana atmayın. Atatürk'ün 'Kamâl'lı resmi nüfus kağıdı var. Ayrıca "Kamâlizm" diye kitaplar yazılmış o devirde. Ben size, bizim yakın tarihimiz baştan sona uydurmadır, dememiş miydim?
Atatürk'ün yanında filan değilim... Nereden çıkarttınız onu? Ayrıca haşrolmayınız, niye dileyeyim ki bunu sizin için. (Yüce mevlam sizi benimle birlikte haşrolmaktan muaf tutsun inşallah, diye dua ettik ya) Allah'ın(c.c.)'ın sevdiği kullarından olunuz ve Allah (c.c.) İnşallah, sizi Atatürk ile aynı mekanda yargılamasın... , sizin için dileğim, duam budur.Hem bana kardeşim demenizine gerek yok, insan kardeşi için hayır diler; siz kardeşim değil, bedduacımsınız... Yaradan boynunuza dolamasın inşallah... Saygılar...
Neyin ne olduğunu anlayabilmem için Allah-u Teala size bahşettiği zekanın bir ölçüsünü bize de nasip eder inşallah... Allah, insanları sevdikleriyle haşreder ise, vallahi billahi ben sizi seviyorum, yüce mevlam, inşallah sizi benim yüzümden haşrolmaktan muaf eyler... Kimse kimseyi sevmek zıorunda değil, buyurmuşsunuz da, ne yazık ki cenab-ı hak bendenizi, her yaraddığını yaradandan dolayı sevenlerden etmiş, boynumuz kıldan ince... Onsuz hiç bir şey olmaz, inanın; o yaratıcı sıfatıyla yarattığı her şeyin gerçek sahibidir... SAYGILAR
Aaa, yorum ortaya çıkmış! Teşekkürler kardeş. Neyin ne olduğunu anladığınızda pişman olacaksınız. Allah, insanları sevdikleriyle haşreder. sevdiklerimize dikkat etmeliyiz. Kimse kimseyi sevmek zorunda da değildir. Saygılarım, hürmetlerim sonsuz / Bu işler belki de olur onsuz
Sayın Hocam, Atatürk sadece bir cumhuriyet kurmakla kalmayıp, Çanakkale'de galip kıldığı orduyla, Muş cephesinde ve sonraki Kurtuluş Savaşının her muharebesinde eğittiği ,dünyanın en güvenilir ve en güçlü ordularından birini yaratmıştı .
Öyle ya, bu ordu zayıflatılmalı, BOP projesine karşı çıkamayacak hale getirilmeliydi. Kemalizim, önce subayların kafalarından silinmeli, asker sıradan bir memur gibi muamele görmeliydi. Hepsi oldu ama ,olan bu millete oluyor ,bunu neden anlayamıyoruz? PKK bizimle oynuyor ama biz hala şeriat adımlarının , laik düzeni, laik orduyu ezmesini seyrediyoruz. Ordu ,artık fitne güruhların cirit attığı , komutanların insiyatif kullanamaz hale getirildiği , üç çapulcu karşısında , çaresiz ,gel bizi avla der bir halde. Dünya ordularının kaldırdığı, kurmaylık sınıfı, orduyu felakete sürüklemekte, canını kanını veren kıta subayları , kendisinden kıdemsiz ,bu gurubun emrinde kahrolarak, didinmekteler. Subaylık ,kabadayılık ister, boyun eğeceği tek şey adalettir. Koruması gereken ,demokrasidir, Milletinin haklarıdır. Onu yem edenler , bir gün , bu kutsal ocağa yaptıklarının cezasını , vicdan azabı ile çekeceklerdir. Saygılarımla.
ÇOK NEGATİF BİR YAZI OLMUŞ BE KOMUTANIM... OYSA BİZ HALA, ORDUNUN KURMAYLARDAN İBARET OLMADIĞINI ALAY KOMUTANLARINDAN BÖLÜK KOMUTANINA BİR KAHRAMAN GÜRUHUNUN BU GİDİŞE BOYUN EĞPMEKTEN GINA GETİREREK KURMAY SINIFINA HAKETTİĞİNİ VEREREK ÜLKEYİ DEVRİME (ATATÜRKÇÜ ÇİZGİDE) GÖTÜRECEĞİNE İNANCIMIZLA AVUNMAKTA İDİK...SAYGILAR
ATATÜRK ÜN ASKERİ OLMAYI HAKETMEK; YAKIN ZAMANA KADAR, HER ASKER, SUBAY VE BU KUTSAL OCAĞIN MENSUPLARI BU LİYAKATI TAŞIYORLARDI, BUNDA HİÇ BİR TÜRK YURTTAŞININ EN KÜÇÜK BİR KUŞKUSU YOKTU. ANCAK ŞU ZAMANLARDA TÜRK SUBAYININ, KENDİSİNE ANAYASALAR GÜCÜYLE VERİLMİŞ "TÜRK ULUSUNU KORUMA VE KOLLAMA" KONULARINDA YETERİNCE VE GEREKTİRDİĞİ BİÇİMDE MAALESEF ETKİNLİK GÖSTEREMEDİĞİ KUŞKUSU DOĞMAYA BAŞLAMIŞ PEK ÇOK YURTSEVER VATANDAŞLARIMIZIN DÜŞÜNCELERİNDE. UMALIM Kİ BU DÜŞÜNCELERDE KALSIN. ÇÜNKÜ TÜRK ULUSUNUN KAHARAMAN ORDUSU VE ONUN ÇOK İYİ YETİŞMİŞ ÇAĞDAŞ VE BİLİNÇLİ SUBAYLARI OLMAKSIZIN ÖZGÜRLÜK İÇİNDE YAŞAYABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLEMEZ. BU NEDENLE ULUS OLARAK, BU ULUSUN YURTTAŞLARI OLARAK, BİLHASSA SUBAYLARININ EN ÇAĞDAŞ ASKERLİK BİLGİ VE DONANIMLARI İLE YETİŞTİRİLMELERİ HUSUSUNDA YAPILMASI GEREKEN HİÇ BİR FEDEKARLIĞI ESİRGEMEZLER BU KUTSAL OCAKTAN. TSK. NİN BİR PEYGAMBER OCAĞI OLDUĞUNU BİLİR VE BU BİLİNCİ HEP DİRİ TUTAR TÜRK MİLLETİ. BU DEĞİŞMEZ KURAL VE SEBEPLE DE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ SUBAY VE TÜM MENSUPLARININ, HEM ATATÜR' KE, ONUN İLKE VE DİREKTİFLERİNE, DEVRİMLERİNE , TÜRK HALKININ BU OCAĞA DUYDUĞU SEVGİ VE GÜVENE LAYIK OLMALILAR, KENDİLERİNE GÖSTERİLENİ BOŞA ÇIKARTMAMALI, DUYULAN SONSUZ GÜVENİ SARSMAMALIDIRLAR.
BU KUTSAL OCAĞA SON ON YILDA ÇOK HAKSIZLIKLAR YAPILDIĞINI, HAKSIZ ELEŞTİRİ VE ENGELLEMELERE UĞRADIĞINI, BAZI SİYASİ ÇEVRE VE ODAKLARCA BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE YIPRATILIP ETKİSİZLEŞTİRLMEK İSTENDİĞİ, MİLLETİNİN GÖZÜNDE DÜŞÜRÜLMEĞE ÇALIŞILDIĞI MAALESEF ÇOK ACI BİR GERÇEK OLARAK GÖZLER ÖNÜNDEDİR.
HER KURUMDA OLDUĞU GİBİ, BU KUTSAL OCAKTADA, HATA YAPANLARA, ÖZENSİZ DAVRANANLAR, HATTA DEĞİŞİK VE YIPRATICI DÜŞÜNCE MİSYONLARI İÇİNDE OLANLAR BULUNABİLİR. ADİL HUKUK VE YARGI USULLERİ KULLANILARAK, SUÇ İŞLEYENLERE İŞLEDİKLERİ SUÇUN HESABI SORULABİLİR. ANCAK BÖYLESİ SUÇLAMA VE KAVUŞTURMALARIN GERÇEKLERE DAYANMASI, İNSAN ONURUNU KIRIP, KİŞİ BENLİKLERİNİ SARSMADAN, " SİYASİ KURGU AMAÇLARI İÇİN " HARABEYE ÇEVRİLMEMESİ LAZIM, SUÇ İŞLEYENE CEZASI OBJEKTİF, ADİL HUKUK KURALLARI İÇİNDE KALINARAK VERİLMESİ LAZIMDIR.
HARİKULADE GÜZEL VE ANLAMLI OLAN YETKİN KALEMİNİZİN ÜRÜNÜ ŞİİRİNİZ BANA BUNLARI DÜŞÜNDÜRDÜ, DEĞERLİ ŞAİR KARDEŞİM KEMAL BEY. ESENLİK VE MUTLULUK DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM YETKİN KALEMİNİZİ. Kemal Polat
Atatürk dünden bugünleri görebilen aydınlıktaydı. Onun yolu terkedildi. Atatürk dış güçlerin yaptırımlarıyla içimizdeki hainlerce unutturulmaya çalışıldı. Şunu bilmiyorlar ki bu milet Atatürk'ü unutmayacak.
tebrikler güzeldi, çünkü Atatürk böyle söylemişti.
hep aynı duygular içindeyiz inanın ki... yazıp paylaşmak istedim, öyle şiirle miirle uğraşmadan, çala kalem... bununla bağlantılı epeyi uğraşarak bir şiir yazdım ama, bu yazı düşünce yayınlayacağıom...saygıyla
çok güzeldi yine anlatım ve atamın sözleri ah Atam dedim kalk ne olur kalkta gör bak vatan ne halde nasıl yanıyor gönüllerde yangın var Atam yangın var haydi gel atam kalkta gel gönüllerde hüzün hiç bitmiyor dost susmasın kalemin saygılar benden herdaim