Elinde gül dalından, gür dikenli bir sopa Meyve ağaçlarını zamansız tutar topa Tadı olmayan için sanki kıyamet kopa Ekşi ise hamdır, dokunma hocam!
Olgunlaşıp yenmeye daha çok zamanı var Sonbaharı bekle gör, mevsim henüz ilkbahar Kızıp da köpürürsen kimler sesini duyar? Gönlü yıkan gamdır, takınma hocam!
Şair, şevkle beslenip boyu uzamıyorsa Şiir, makûs talihi yenip bozamıyorsa Kalemler ilham bulup, kelâm yazamıyorsa Suçlusu ilhamdır, yakınma hocam!
Alimin tarlasından rızkını biçmeyenin Gerçek aşkla kavrulup, kendinden geçmeyenin Edeb denen deryadan, daldırıp içmeyenin Cezası idâmdır, sakınma hocam!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜLDALI (YUNUSCA) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLDALI (YUNUSCA) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Evet "gül" dalı olması ,aslında dalı eline alan kişinin karşı tarafa birşeyler kazandırmak istemesidir...Ancak, karşı tarafın toyluğu ortaya farklı vaziyetler çıkarmış... Tabi elinde "gül" dalı olanıda boş geçmemişsin... Ağacın bir dalı bu sene meyve vermediyse ,hemen kesip atılmaz... Usta ,geniş çerçeveden bakmasını bilmesi gerek...Misal 1985 yılında çıraklığa başladım ...Şayet o ilk yıllarda ustam bana,sen adam olmazsın deseydi ve bana hadi git diyerek işime son verseydi .Ben bugün "Suudi arabistan" da çalışıyor olamazdım...Ustamın bana vurduğu oldu .O zamanlar sinirlenirdim ,ağlardım...Cahillik vardı ,ama şimdi keşke daha fazla vursaymış diyorum...Yani o zamanlardaki sopanın kıymetini cahillik kabul etmiyor...Bu durumda usta, karşı tarafın çahil olduğunu bilerek ölçülü ve zamana bırakarak kalas,a nasıl dörpü vuracağını bilmesi lazım gelir...
Düşünün ki,bir aşure kazanına kaysı ,fasulye ,buğday ,üzüm v.s v.s karıştırılır ...Belli bir "süre" ateşte pişer ...Nitekim hepsinden ortak bir tat alınır "AŞURE" olur...
Bu hayat yolu böyledir fasulye ,nohut, üzüm ,kaysı olacak...Mühim olan bunları lezzetli team haline getirebilmektir.....Ve siz ; Sayın "şiirlerin ziyası" bu defterde eşine az rastlanır kalemlerdensiniz... Bu cümleyi samimiyetinize güvendiğim için söyledim...Yoksa övmekte ,övülmekte benim yanımda iyi değildir...
Dövene ve dövülene ithaf edilmiş manidar bir şiirdi tebrikler.Selam ve saygılarımla....
ÜNSÜZ ŞAİR... tarafından 9/24/2012 7:36:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Elinde gül dalından, gür dikenli bir sopa Meyve ağaçlarını zamansız tutar topa Tadı olmayan için sanki kıyamet kopa Ekşi ise hamdır, dokunma hocam!
Olgunlaşıp yenmeye daha çok zamanı var Sonbaharı bekle gör, mevsim henüz ilkbahar Kızıp da köpürürsen kimler sesini duyar? Gönlü yıkan gamdır, takınma hocam!
Şair, şevkle beslenip boyu uzamıyorsa Şiir, makûs talihi yenip bozamıyorsa Kalemler ilham bulup, kelâm yazamıyorsa Suçlusu ilhamdır, yakınma hocam!
Alimin tarlasından rızkını biçmeyenin Gerçek aşkla kavrulup, kendinden geçmeyenin Edeb denen deryadan, daldırıp içmeyenin Cezası idâmdır, sakınma hocam!
ŞAPKA ÇIKARILACAK BİR ŞİİR USTAM YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK
mehmet ziya dinç'e de, alkışlarından başka kimine söylersin kim, diyecek midir keşke ozan efem kardeşin, yanmış kül olmuş aşka uzağına doğru bakınma hocam
Yüreğin, kalemin zeval bulmasın hocam. Ne güzel bir eserdi, değişik bir tad, değişik bir tarz. Yunusça yazılan eser kötü olabilir mi zaten. Saygı ve selamlarımla...
ÜStadım harika bir şiir. Şiirin son iki dizesinde söylenmek istenen net ifade edilememiş sanki. Şöyleki;
Edeb denen deryadan, daldırıp içmeyenin Cezası idâmdır, sakınma hocam!
Aslında "edep deryasından daldırıp içmekten sakınma" demek istemişsiniz, ama yazdığınız şekliyle "idamdan sakınma" anlamı oluşuyor ki bu da yanlış olur. Zira edep deryasından içmeyenin (edepsizin) cezası idam.
Elinde gül dalından, gür dikenli bir sopa Meyve ağaçlarını zamansız tutar topa Tadı olmayan için sanki kıyamet kopa Ekşi ise hamdır, dokunma hocam!
Olgunlaşıp yenmeye daha çok zamanı var Sonbaharı bekle gör, mevsim henüz ilkbahar Kızıp da köpürürsen kimler sesini duyar? Gönlü yıkan gamdır, takınma hocam!
Şair, şevkle beslenip boyu uzamıyorsa Şiir, makûs talihi yenip bozamıyorsa Kalemler ilham bulup, kelâm yazamıyorsa Suçlusu ilhamdır, yakınma hocam!
Alimin tarlasından rızkını biçmeyenin Gerçek aşkla kavrulup, kendinden geçmeyenin Edeb denen deryadan, daldırıp içmeyenin Cezası idâmdır, sakınma hocam!
14+14+14+11 Gülce-Yunusca
Yürek dolusu selam ve alkışlar bu güzelliğe ve ustalığa Kalemini yüreğini selamlıyorum beğeni ile okudum haz aldım Kalemin daim olsun hocam Saygılar selamlar
Sabırsız,aceleci,kızgın,kırgın,hatta isyankar şiirci için, sakinleştirici,faydalı öğütler sunulduktan sonra, İlhamsız şiirin imkansız olduğu belirtilmekte..Aşk,bilgi,edeb gibi buyük kavramların, şiirin ab-ı hayatı olduğu, bunlarsız eserin susuz ağaç gibi kuruyup yok olacağını söyleyen şiir doğruyu söylemekte. Tebrik,selam, saygılarımı bırakıyorum.
poetique tarafından 9/21/2012 8:15:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
kurgusuyla, yunuscanın özelliği olan 14+14+14+11 örgüsünde,özenle seçilmiş anlam milyoneri ayak ve uyaklrıyla severek okuduğum bir gülce örneğiydi. tebrikler ve saygılar sunuyorum...HŞT
Elinde gül dalından, gür dikenli bir sopa Meyve ağaçlarını zamansız tutar topa Tadı olmayan için sanki kıyamet kopa Ekşi ise hamdır, dokunma hocam!
Sopa gül gibi sevimli de dikenleri ardında gizli. Zamanından önce meyve toplamaya çalışıyor. İstediği sonucu alamayınca da kızıyor bu sopa. Olmamış meyveyi dalından koparmamalı demiş, şiir. Nasıl ki eğitimini tamamlamamış bir öğrenciden bilmediği bir konuyu anlatması beklenemezse, olmamış meyveden de tat beklenemez.
Olgunlaşıp yenmeye daha çok zamanı var Sonbaharı bekle gör, mevsim henüz ilkbahar Kızıp da köpürürsen kimler sesini duyar? Gönlü yıkan gamdır, takınma hocam! Zamansız isteklerin olmuyor diye boşuna köpürme. Kendi yüreğini yorarsın demiş, şiir.
Şair, şevkle beslenip boyu uzamıyorsa Şiir, makûs talihi yenip bozamıyorsa Kalemler ilham bulup, kelâm yazamıyorsa Suçlusu ilhamdır, yakınma hocam!
Alimin tarlasından rızkını biçmeyenin Gerçek aşkla kavrulup, kendinden geçmeyenin Edeb denen deryadan, daldırıp içmeyenin Cezası idâmdır, sakınma hocam!
Şair, şiir yazmayı ne kadar çok istese de, yeteneği yoksa eğer tek suçlu ilhamdır demiş. Öğrenip kendisini geliştirmeye çalışmayanın, Allah aşkı ile kendinden geçmeyenin, kendini bilenlerden olmayanın, cezası idamdır, demiş en son şiir. Şiirlerin ölümü ile sonuçlanıyor sanırım, final. Ben de kendime bir takım dersler aldım bu şiirden. Öğrenmenin sonu yok. Hedef her zaman daha iyisine yol almak olmalı. Saygılarımla.
hayal deniziii tarafından 9/21/2012 12:44:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
kutluyorum gönülden...