Kuran İle Diyalog ÜçTüm Sureler İniş Sıralarına Göredir (Öncekiler Diyalog 1 -2) & Kamer & İşte geldik Kuranın ikinci kalesine Şartlar uygun olursa varırız zirvesine On dört asır rastlamadım oraya çıkana Başlayalım şimdi ağır ağır tırmanmaya Nasıl yardım edilirse beden gözü köre Nasıl yardım edilirse kulağı sağıra İtilmese sağlıklı olanların dışına Onlarda sahiptir sağlıklıyla aynı hakka Yardım etmektedir kuran akıl gözü köre Yardım etmektedir akıl kulağı sağıra Ruhen yarım etmek ister öksüze yetime Bedenler gibi ruhlar da muhtaçtır yardıma İnançlılara yardım yapılmalı inançla Akıllı olanlara da yapılır akılla Yardım istemeyenlere yapılamaz asla Değiliz istemeyene vermek zorunda da Mucize istendi verildi ay bölünerek Parmak işaretiyle ikiye ayrılarak Amaç inananı daha da inanır etmek Onları batıl yollardan hak yola çevirmek Gerekir gerçeği görenleri unutmamak O yüzden gerekti ay’ı tekrar birleştirmek Bunu anlayan olmadı bin dört yüz yılda Yaratılışcı bilimci neyin savaşında Kamer Suresine girmek için giriş yaptım Tüm sırları ayet üç dört beş’te sıraladım İşte o sihirli mucizevi sözler şunlardır İnanç ve bilim yobazları anlamamıştır Onlara kuran’ı kolaylaştırdık denmiştir Öğüt alın denmiş alansa görülmemiştir Bu sözler tekrar tekrar anlatıldı onlara On yedi yirmi iki otuz iki ve kırkta Aynı cümle dört kez tekrarlanmış tek surede Gerçeği görün diye anlayıp kavrayıp da İnsan için çalışıyoruz diyor açıkca Hak yola gitmeniz içindir çabamız da Her insanın varacağı mutlak yeri vardır Öğütler bilgelerden bize aktarılmıştır O öğütler büyük nimet büyük hikmetlerdir Kötülüğü önleyen yollar içermektedir Gerçek manada Ay ikiye ayrılmış mıdır Yoksa o söz içinde gizli gizler mi vardır Bilimsel olarak böyle şey olmaz imkânsız Onun için asıl gerçeği aramalıyız Gerçekler nerde gizlidir nasıl bulmalıyız Surelerin geliş sırasına bakmalıyız Başka şekide gerçeklere ulaşamayız Anlaşılacak şeyi anlaşılmaz yaparız Onun için Sad suresine iyi bakmalıyız Gerçek onda gizlidir onda aramalıyız & Sad & Kamer Suresinden sonra gelir Sad suresi On da görünüyor Kamer’in eleştirisi O zirveden görünür felsefenin güneşi Aşağıdakilerin boşadır çırpınışı Bilgeler toplamalıdır tüm dikkatlarini Konumuz değil sıradan insanların işi Muhammed’i kınar muhammed’in düşmanları Açık açık yaşadılar gururu kibiri Ortada idi Muhammed’in yalancılığı Hiç görünmemiş ay’ın ikiye ayrıldığı O olay oldu haklılıklarının kanıtı Yaşadılar haklılığın haklı onurunu Ortada’imiş yalancının yalancılığı İnanılacak şey değil Ay’ın bölündüğü Bitirdik sandılar Muhammed’i hem Kuranı Muhammed savunmak zorunda iken yalanı Onlar savunamayacak mıydı gerçekleri Savunamadılar çünkü Rab Muhammed’leydi Apaçıktır ikinci ayetin haklılığı Kötünün gerçeği de yanıltır kötüyü Sözü tekrarlayalım görünsün büyüklüğü Kötünün gerçeği de yalanlar kötüyü Bu cümle yeter ispata peygamberliğini Görünür Kuran’ın yanıtının eşşizliği Gelin tadalım eşsizin o eşsiz lezzeti Haksız eleştirilere verdik haklı yanıt İyi işler yaptı insanlar iman edip Onları bozguncularla eşmi tutacaktık Rab’den korkanla korkmayan birmi diyecektik Akıllı olanlar doğru düşünsün istedik Ayetleri öğüt alsınlar diye gönderdik Yirmi sekiz yirmi dokuz ayetler net açık Söylenen sözlere bir bakın zahmet edip Henüz ulaşılmadı Kuran’ın felsefesine Ulaşılsa rastlardım bir iki örneğine Ay bölünmedi bunu bilen yok net şekilde Bölündü denmesi anlatılır gerekcesiyle Ay ikiye bölündü dedik de der Muhammed Duyup görmeyenleri de kazandık nihayet Kötülerle olacaklardı öyle demesek İyi olmazdı onları kötülere bıraksak Akıllı olanlar doğru düşünsün istedik Ayetleri öğüt alsınlar diye gönderdik Yalan söylemedik onun üzerinden aştık Ne bir mazlumu ne de zalimi dolandırdık Dolandırılan yoksa yalan da yoktur bildik Kötüleri kötülüklerin içinde bulduk Kuran hem aklın hem inancın gerçek tarlası Mümkün değildir onu hiçbir gücün yıkması Şu soruyu sormanın sırası şimdi geldi Kuran inancın mı yoksa aklın mı eseri Aklın eseri olur mu inancın kitabı İnancın eseri olur inancın kitabı İnançlı sahiplenmiş bulmuş onda inancı Akıllı sahiplenmemiş bulamamış aklı Kuran’ın akıllıya daha ağır tokatı Kötülere ulaşmaz Kuran’ın aydınlığı Akıllılarda sahiplenseydi eğer onu Engellenirdi bir çok kötülüklerin önü Akıllı Tanrısızlıkla çeker cezasını Dinsizliktir eğer sorarsan onların dini İnançlı kendi yaratır kendi Tanrısını Akıllı gibidir öylelerin akibeti Bu sözler genele değil aşırı uçlara Tanrı tanımazla Tanrı gibi konuşanlara Samimi olan insanlardır doğru yoldaki Onlarla aynıdır bilgelerin geleceği Danteyi hatırlatıyor inancın sözleri İnançlının en büyüğü en önde geleni Cehhennemin en dibine koymuş Muhammed’i Cennetin zirvesine çıkartmış Meyrem’i İnancın inanca dahi yoktur hoş görüsü Olsaydı Dante etmezdi ettiği şu sözü Bilmeyenlere bildirelim onun sözünü Unutanlara tekrar hatırlatalım onu Cehennemin yedinci katında görmüş iti Bir bacağını kaldırıp da yapmış çişini Sonra yere başmış kaldırdığı ayağını İşi bitince söyler çekip de gittiğini Bana sorarsan şeytan’dır Dante’nin Allahı Aynı değil Muhammed’in Rabbiyle onunki & Arâf & Son kez uyandırmak isterim Arâf’a girmeden Kuran anlaşılmaz Arâf anlaşılmadan Hiç kimse uyanmaz bu sureyi görmeden Kimse Müslüman olamaz o sırrı çözmeden Arâf altı yok hiç kimsenin ayrıcalığı Açık peygamberlerin sorguya çekileceği Aynı değildir görenle görmeyenin yükü Aynı imtihana girmez deli ile akıllı Kuran zayıfa verir yükün hafiflerini Aklı zayıf olan nasıl anlasın Kuran’ı Körlere nasıl yardım ediyorsa değneği Aklı olmayana yardımcı olur inancı İnançlı inancın da bulur aradığını Bilim insanı da bilimde bulur onu Kötüler saptırır Kuran’ındoğru sözünü Son uyarış uyandırır uyanacakları Araf’tır belki Kuran’ın en büyük zirvesi Dünyada odur felsefenin en görkemlisi İnancın en sağlam kalesi ayet kırk iki O’dur Kuranın dünyadaki Ayasofya’sı Dağlara koysan dağlar taşıyamaz yükünü Yanlız odur taşıyan hakkından fazlasını Kuran inancı övmektedir tek o ayette İnanıp hayırlı iş yapmaktır tek şartı da Götüremeyeceği yük yüklenmez kimseye Nasıl götürsün ruhu bedeni sağlıksızsa Anlayıp kavramayana yeterli inanmak Doğru olmaz NASA’ya sıradan insan koysak Cahilliğe değinilir yüz doksan dokuzda Öğütlenir onlardan uzak durulması da Cahil diyoruz gerçekleri görmeyene Gerçeği görür okuma yazma bilmeyen de Eğitimle açılmaz eğer ruh gözü körse Görmeyen göz yine görmez körler okulunda Peygambere söylenir söz cahilden uzak dur Onları af edici iyilik edici ol Cahil kalma gelişerek cahillikten kurtul Cahil her şeye düşmandır Allaha da olur Kötü davranılmıştı Peygambere Taif’te Çok azgınlaşmıştı Kureş’li müşrikler de Kuran insan içindir ilgisi olmaz cinle Verilecek öğüt verilir dolaylı yolla Cin’den bahsedilir ayet yüz yetmiş dokuzda Anlatılır söz edilmesinin nedeni de Muhammed Resul olmadı yan gelip yatmakla Karşılaştı akıl almaz zorluklarla O iyilik yapmak isterdi en zalime de Pes etmedi bırakmadı kendi hallerine Vicdanı dolmuş vicdanların en akı ile Işık saçıyor dolmuş Allahın nurlarıyla Yanında yoktu Allahtan başka hiç bir kimse Yanlızlığı hiç anlaşılmadı o nedenle Hak yolda ölmüştü İsa hem on bir öğrencisi Cin’de anlatılır kötülerin cahilliği Muhammed bilir onların başına geleni Ölümü göze almaz Peygamber olmayanı Çoktu Muhammed’i ölüm ile tehdit edenler Bin kez ölürdü eğer onu korumasalar Şunları diyor surede muhtelif ayetler Gizlilik içinde savuşur açık tehtitler Allah hakkında asla yalan söylemem Tek başıma hiç kimseye zarar veremem Rabden kötülük gelirse kime sığınırım Ben böyle bilir doğruluğuna inanırım Rab bizden iyilik mi kötülük mü dilemekte Kimimiz iyilik kimimiz kötülük peşinde İnanan var mı Rabbi aciz koyacağına Bir yerlere kaçıp ondan kurtulacağına Biz iyilik ve doğruluğu önermekteyiz Batıl yoldan değil hak yoldan yürümekteyiz Kim haklı kim haksız onu sonra göreceğiz Şeytan ile değil Allah ile ol demekteyiz & Yasin & Yasin aklın bilimin inancın doruğudur Henüz anlaşılmadı Muhammed tanığıdır Yirmi üçten yirmi yediye bütün ayetler Kanıtlanabilecek tür bilim konusudur İsa ölünce pes etmedi havarileri Onlar da yansımaktaydı İsan’ın ışığı Onlarla yayıldı İsanın öğretileri Onları yakan ateşti İsanın güneşi Gerçek güneşin sahtekarlarıda türedi Kandırmaya başladılar çevredeki halkı O sahtekarlardan çoklarının canı yandı Antakya ile Kilikya’da yananlardandı Acı olay gerçek havarilere ulaştı Önlem için toplandılar kararlar alındı Hlka doğru bigi vermek kararlaştırıldı O bölgelere gitmek için karar alındı Elçiler ikişerli guruplara ayrıldı İlk guruptakiler Pavlus’la Barnaba idi İkinci gurup’ta Yahuda ile silas’dı Mektuplarını alıp guruplar yola çıktı Bölge halkı ile birçok konuşmalar yapıldı Mektup sözlü yazılı olarak anlatıldı Onlar hak için ölümü göze almışlardı Halkın ruhu gerçek imanla aydınlatıldı Pavlus ile Barnaba Antakya’da kaldılar Çoklarına Rabbin sözünü müjdelediler Antakya’da görevlerini tamamladılar Başka yerleri ziyaret edelim dediler Barnaba Markos’ta bizimle gelsin dedi Pavlus’sa Markosun gelmesine karşı çıktı Beni Pamfilya’da yüz üstü bıraktı dedi Markos’u yanlarında götürmek istemedi Barnaba Markos’la bir olup Kıprısa gitti Markos’un yaptığını Barnaba’da yaptı Pavlus’ta kardeşi Silası yanına aldı Halkını Rabbe emanet edip yola çıktı Dört elçiden üçü kaldı biri elendi Yüce kuranda yoktur tesadüflerin yeri Anlaşmazlıkları giderir bilgiyle Kuran Bilimsel bilgidir bu gün onu doğrulayan Bunu bilir bilen Pavlos’un mektuplarını Ne diyor Cin Suresinde ayet yirmi yedi Şu söz alıntı’’Bunun dışındadır bir elçi’’ Markos’tur dışlanan o elçinin ise adı ’’Muhammed Hamidullah Aziz Kuran’’kaynağı Pavlus’un dışladığını Kuran da dışladı Markos’un yptığını Barnaba da yaptı Elçilikten dışlanmasının budur nedeni Bilimsel bilgileride netleştirir Kuran Kati doğru değildir yedi uyuyan Kuran’dır kesin sayı belli değildir diyen Kuşu duyulan hususlarda kuşku gideren Sözünün aksine yalan söyleseydi Kuran Kesin bilgi verirdi yedi uyuyanlardan Kati doğru bilgiyi öğreniriz bilimden Keyf’fi anlatan emin değildir sayısından Antakya’dır on üçüncü ayetteki şehir Sadece’’O Şehir’’için döküldü bunca dil Şunlar sırayla Yasin’in ilk on ayetidir Eğer bu mucize değilse mucize nedir Mucize yoktur mucize kuran’ın kendidir Hikmetle dolu kuran’a siz hakkını verin O doğru yol üzerinde Allahtan gelmiştir Gaflette bulunanlar için indirilmiştir İman etmeyenler cezasını hak etmiştir Boynunda ip var gibi göklere yönelmiştir Ne geçmişi görür ne geleceğini görür Onları uyarsan da uyarmasan da birdir Bilge Şair Yunus Öztürk |