NükteŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Anlatılmaz bazen yaşananlar. Biriktikçe içeride kanatır, acıtır. Susmayan haykırışlar cümlelere sarılır...
Kırılmış gülüşü doğduğu topraklarda
Yılların acısı büyümüş Vurmuş sol yanına Dolarken yaralı ciğerine, her nefeste Tüm dertlere ettiği üstü kapalı küfürler Ağız dolusu haykırışını Soluğuna takılırken, duydum Ağır aksak adımlarında kadere isyanını Belli uzak diyarlara yol alacağı düşmüş aklına Son dileklerini mırıldanırken diline takılan türkü arasında Geç kalınmış Zülfün teline namelerden yaşlar akarken anladım Dövülen dizlerin aslın da acımadığını Hiç bu kadar göstermemişti yüzünü bahtın karası Hiç bu kadar boyun eğdirmemişti alın yazısı Özledim meşk eylerken Kadeh tokuşturup İki lafın belini kırmayı Geçmişi n hatıralarından Bir buket yapıp hem gülüp hem de ağlamayı Seyrederken duvardaki resimlerini Nasıl kabul edeyim Yarım insan olup, her gün eksildiğini Ne zormuş meğer Gözyaşını kahkahaya sarıp suretinden silmek Yakışmaz bize vakti gelmeden karalar giymek Dokun yine sazının teline Düş yine tamamlanmamış, yarınların peşine Ecel var git yoluna Dokunma bir kez de iyi yürekli insanlara Zapt edilmiş ömrün, doğacak yarınlarına Bir neşter de sen vurma Var git yoluna s.c |