sohbet-2-
koşarken hissetmezdim yorulduğumu
oturduğumda anlardım bugünlerde hep yorgunum niyeyse hiç koşmadığım halde. ne basit cümleler kuruyorum değil mi? ne kadar sıradan oysa hiçbirşey aynı değil görünen köy kılavuz istiyor belki bu yüzden yeni bir sayfa açıyor zihnim ’imgelerin canı cehenneme ! ben dolaylı anlatımlardan anlamam’ diyor. onaylıyorum şiddetle: -ben de anlamam. az önce sokağa attım kendimi yağmur yağıyordu bir şemsiyem bile yok, inanabiliyor musun? -yani vardı da nerde unuttum kimbilir- biraz alışveriş yaptım hayata katılmak için kartımı düşürmüşüm arka cebime koyarken bi’ daha çıktım sokağa geçtiğim yollara bakındım bir kat daha ıslanıp döndüm eve müşteri hizmetlerini aradım kartı iptal ettirmek için telin ucundaki bayanın kibar sesini duyunca geçenlerde’ zırt pırt arayıp durmanızdan sıkıldım hiçbir hizmetinizle ilgilenmiyorum bir daha rahatsız etmezseniz sevinirim’ çıkışım geldi aklıma, utandım. -neyseki her seferinde farklı biri bakıyor tele- annemin genç kızlık soyadını unuttum önce sonra adresi kesin salak olduğumu düşündü kız -sorun değil, düşünebilir- ev telefonunu anımsamam da zaman aldı tabi neyse... hayata katılmakta zorlandım anlayacağın yalnız, hayat bana katıla katıla güldü gibime geliyor. yine de gülmek iyidir, diyorum kendime. biri beni de gıdıklasa... adı hayat olsa. |
İçten doğal bir o kadar da gerçek..
Hoşgeldin arkadaşım..
Alkışlar İzmir'den..