Dokuz kat yeşil kubbe peygamber basamağı Kesret içinde vahdet tasavvufun kan bağı
Dev bir tuval üstüne güneş resmi konunca Sokaklar kara rengi ahenkle soyununca Dar bedene sığmayan yüzü şifalı güneş Ölü kenti öpmeye hazırladı kendini Kentin burnunu sıkıp derin bir nefes aldı Birikmiş nefesini şehrin ağzından saldı Yeni canlar kazandı zamanın anneleri Bayram yerine döndü doğanın haneleri
Renk bağışladı ışık renksiz görüntülere Ilık dokundu rüzgâr bütün girintilere Nâzik esintilerin kutsal hobisi vardı "Selâm!" Söylemek gibi şafağın kan vaktinde Sırtındaki çantadan tespih çıkarırken tan Yel gazel üflüyordu yaprak kıpırdatmadan Hem de Kudümün ritmi semâ’yı titretirken Mevlevî âyinleri güfteler üretirken
Günün kızıllığıyla utanırken sol yanı Kalçasını salladı yerin mavi yorganı Uykudaki kumları su ile tahrik etti Kıyıya köpük atan dalgaların sesiyle Sabah mahmurluğunu atmak istedi kuşlar Yağmur duası için yükseldi eğik başlar Yer ve gök arasında büyük takas başladı Rahmet deposu oldu beyazbulutun adı
Yaşam bileti kesti kefen gibi kanatlar Yağmuru yağdırana şükürler etti otlar Mutluluktan gözleri ağladı çiçeklerin Süzülen damlaları köklere gönderdiler Parçalayıp attılar kirli ceketlerini Parfümlü yağmurlukla örttüler etlerini Pırıl pırıl parlayan kumaşları giydiler Aynı koroya mensup dokuz boğum neydiler
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Antisosyal Tekâmül şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Antisosyal Tekâmül şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiir güzel, yorum şiirden güzel. yazana ve yorumlayana teşekkürler. Sevgili Müjgan bu şiiri 08.12.2012 tarihli OLAY gazetesinde (Samsun'un yerel gazetesi) yayınlayacağım. selamlar
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
Ne kadar düşüne düşüne okudum eserinizi....harika kaleminizi ....kutlarım gönül sesinizi...tebriklerimle...sevgilerimle...
Bu güzel şiirin son bölümü özeti gibi, şiirin tamamındaki manevi atmosferi tamamen yansıtıyor. Değişik bir tarz, insanın ruhuna hükmeden dizelerle süslenmiş. Kutluyorum o güzel ruhu, yüreği.
HOCAM İKİ DEFA OKUMAK ZORUNDA KALDIM ŞİİRİN TEMASINI ANLAMAK İÇİN DOĞANIN İNSAN GİBİ YAŞADIĞINI ANLATILMIŞ GİBİ TÜM CANLILAR YARATILAN HERŞEY ZİKİR HALİNDE ...... ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM KALEMİNİZDEN YÜREĞİNİZE SAĞLIK SAYGILAR
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
CANIM ARKADAŞIM.ŞİİRİ BİR DEFA OKUYUNCA ,DOĞADAN BAHSEDİLDİĞİNİ GÖRÜNCE MADDİ DÜNYADAN BAHSEDİLİYOR ZANNEDİYOR İNSAN.AMA ŞİİRİ ÜÇ DEFA OKUYUNCA İŞ DEĞİŞİYOR.TAMAMEN MANEVİYATLA İLGİLİ BİR ŞİİR BU.ALLAH'N GÜZELLİĞİ YERUYÜZÜNDEKİ BÜTÜN YARATTIKLARINA AKSETMİŞ DURUMDADIR.ÇÜNKÜ İNSANI YARATINCA KENDİ RUHUNDAN ÜFÜRDÜ.HER CANLI ALLAHIN VARLIĞINI YANSITIYOR VE GÖSTERİYOR.HASTALIK YAPAN BİR MİKROBU YARATMAĞA GÜCÜMÜZ VAR MI.MANEVİ DUYGULARA İŞARET EDEN HARİKA BİR ŞİİRDİ.ÜTOPYA GİBİ.KUTLARIM ARKADAŞIM.İYİKİ DÖNDÜN.SEN HEP YAZ BİZ OKURUZ.ÇÜNKÜ HARİKA ŞİİRLER YAZIYORSUN.....HOŞÇAKAL.
Ne ibretlik bir sahnedir o mavi yorganın "cebeli tarık" boğazındaki suların tadları ayrı yurtları aynı... Yaradılıştaki, her renk toprağın birlikte yoğrulup bir olan hamurun vahdetliğe işareti... Şüphesiz ALLAH taala Cemildir Cemali sever... Maddeyi manaya dürmenin mesajını veren şiirinizi kutlar.Selam ve saygılarımı bırakıyorum...
orodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan AKICI VE SADE BİR USLUPLA YAZILMIŞ GÜZEL BİR ŞİİR TEBRİKLER
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
Nefis bir eserdi özeldi ve güzeldi usta kaleme tebrikler sevgiler...
"Dokuz kat yeşil kubbe peygamber basamağı Kesret içinde vahdet tasavvufun kan bağı"
anlam yüklü harika dizeler iyi ki varsın iyi ki yazıyorsun değerli şair sevgili Müjgan dost..:) tebriklerim hayata kattığınız erdemli sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere.. sevgim saygım selamlarımla..
Dokuz kat yeşil kubbe peygamber basamağı Kesret içinde vahdet tasavvufun kan bağı
Dev bir tuval üstüne güneş resmi konunca Sokaklar kara rengi ahenkle soyununca Dar bedene sığmayan yüzü şifalı güneş Ölü kenti öpmeye hazırladı kendini Kentin burnunu sıkıp derin bir nefes aldı Birikmiş nefesini şehrin ağzından saldı Yeni canlar kazandı zamanın anneleri Bayram yerine döndü doğanın haneleri
Renk bağışladı ışık renksiz görüntülere Ilık dokundu rüzgâr bütün girintilere Nâzik esintilerin kutsal hobisi vardı "Selâm!" Söylemek gibi şafağın kan vaktinde Sırtındaki çantadan tespih çıkarırken tan Yel gazel üflüyordu yaprak kıpırdatmadan Hem de Kudümün ritmi semâ’yı titretirken Mevlevî âyinleri güfteler üretirken
Günün kızıllığıyla utanırken sol yanı Kalçasını salladı yerin mavi yorganı Uykudaki kumları su ile tahrik etti Kıyıya köpük atan dalgaların sesiyle Sabah mahmurluğunu atmak istedi kuşlar Yağmur duası için yükseldi eğik başlar Yer ve gök arasında büyük takas başladı Rahmet deposu oldu beyaz bulutun adı
Yaşam bileti kesti kefen gibi kanatlar Yağmuru yağdırana şükürler etti otlar Mutluluktan gözleri ağladı çiçeklerin Süzülen damlaları köklere gönderdiler Parçalayıp attılar kirli ceketlerini Parfümlü yağmurlukla örttüler etlerini Pırıl pırıl parlayan kumaşları giydiler Aynı koroya mensup dokuz boğum neydiler
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
güzel bir yürekten güzel bir siir yazan yürek bin yasasin kutluyorum cok degerli saire dost
Yaşam bileti kesti kefen gibi kanatlar Yağmuru yağdırana şükürler etti otlar Mutluluktan gözleri ağladı çiçeklerin Süzülen damlaları köklere gönderdiler
şiirin derinliğinden haz aldım , neler anlatmıyor ki, güzel yürekli can şairem...kaleminiz daim olsun sevgilerimle ...iyi geceler dilerim
manevi hazla kaleme alınmış,anlam dolu tasvirlerin güzelliğinde tasavvuf ilminde bir şiir. yaratıcının rahmeti yeryüzüne can vermekte. şiirde anlatılmak istenen derin bir konu var aslında. son kısımlarda adı geçen çiçek ergenliğe girmiş bir genci tasvir etmekte sanırım. veya bu alemden ayrılan bir canda anlatılmış olabilir. yazan kalemi tebrik ederim.
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan
emeğine saglık çok hoş bir sunumdu tebrıklerimle ablam özlemiştim bu kalemi iyi geldi sol yanıma............. :)
........Saygıdeğer şair dost Allahın yarattığı bütün canlı varlıkların Bir günde aldığı nefes sayısınca Yüce Allah dilek ve dualarınızı kabu etsin Kaleminiz ve sağlığınız daim olsun Teşekkürler çok değerli kalem..............
YorgunSair15 tarafından 8/25/2012 4:15:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Müjgan Hanım yine harikalar yaratmışsınız tebrik ediyorum bu değerli kaleminizi zevkle okuyorum her şiiriniz ayrı bir güzel selam ve saygılarımı birde gönülden bir kucak dolusu güller yollıuyorum sayfanıza
Dokuz kat yeşil kubbe peygamber basamağı Kesret içinde vahdet tasavvufun kan bağı
Dev bir tuval üstüne güneş resmi konunca Sokaklar kara rengi ahenkle soyununca Dar bedene sığmayan yüzü şifalı güneş Ölü kenti öpmeye hazırladı kendini Kentin burnunu sıkıp derin bir nefes aldı Birikmiş nefesini şehrin ağzından saldı Yeni canlar kazandı zamanın anneleri Bayram yerine döndü doğanın haneleri
Renk bağışladı ışık renksiz görüntülere Ilık dokundu rüzgâr bütün girintilere Nâzik esintilerin kutsal hobisi vardı "Selâm!" Söylemek gibi şafağın kan vaktinde Sırtındaki çantadan tespih çıkarırken tan Yel gazel üflüyordu yaprak kıpırdatmadan Hem de Kudümün ritmi semâ’yı titretirken Mevlevî âyinleri güfteler üretirken
Günün kızıllığıyla utanırken sol yanı Kalçasını salladı yerin mavi yorganı Uykudaki kumları su ile tahrik etti Kıyıya köpük atan dalgaların sesiyle Sabah mahmurluğunu atmak istedi kuşlar Yağmur duası için yükseldi eğik başlar Yer ve gök arasında büyük takas başladı Rahmet deposu oldu beyaz bulutun adı
Yaşam bileti kesti kefen gibi kanatlar Yağmuru yağdırana şükürler etti otlar Mutluluktan gözleri ağladı çiçeklerin Süzülen damlaları köklere gönderdiler Parçalayıp attılar kirli ceketlerini Parfümlü yağmurlukla örttüler etlerini Pırıl pırıl parlayan kumaşları giydiler Aynı koroya mensup dokuz boğum neydiler
Korodan ayrılmış ve ortada tek başına Olgunlaşmış bir al gül girdi kulluk yaşına Kesret içinde vahdet kurallarına vâkıf Yeşil postun üstünde zikirlerle yaşayan Nârı özünde bulmuş antisosyal bu çiçek Son peşrev eşliğinde yemek verince melek Yeri bilinsin diye kırıntılar atmadan Dualarını yedi ağız şapırdatmadan