Son ToplantıSon Toplantı yerin oğluyum ve ben göğün unutmayı öğütlediler bana yürüdüğüm yolları ve onları sessiz gömerken duydum sabahın gözleri âl âl olmuştu sonra bir çivi çaktılar ağzıma konuşan insa’ydı biliyorlardı yarım akıllarla göç mi edilecekti buralardan matarasında çöl ve ıssızlık askerleri benimle birlikte rüya değindiler dünya’ya o sert kayalığın ağırlığı kadar değil bir kuş tüyü kalbim çengellerine takıldığımdandır ötmüyor nabzım ve benzim kapalı kutular bıraktılar kapalı kutu bıraktım bıraktım altına yağmur kaçıran melekleri saydım ve savdım sıramı kar düşündüler sıcağı gömülürken eh tabi’i övülürken tanrımdan bile kan aktı Payanda |