geceyi yak güneşi söndür
Çöl kumlarında bekleyen
altın misali yanından geçip gidiyorlar… Böyle kadın nasıl ıskalanır? Kendi ıskalanmak istiyorsa o başka… Kabuğundan çıkardı ellerimi ve aktı parmaklarımdan sözcüğü sevginin… Güneş deri değiştirir gecede insan dener sevişirken diğer bedenleri genellikle dar ve bol gelerek başkasına… Bir gülümseme gördüm O’nun gözlerinde… Daha önce lunaparkta eğlenen bir çocuğun gözlerindeydi o parıltı… İştahlı bir gülümseme… Rengarenk kadınlar dönüyor etrafımda yılan gibi sarılmış nefret kemiğe, boyalı yüzler, kalın maske gülümsemeyi engelleyen… Ellerimi daha çok seviyorum bu gece çünkü ellerindeyim… Deniz köpüğü gibi beyaz müşfik bir kadının ellerine bırakmak kendini, Akdeniz kumu gibi ince teni üzerine çıplak uzanmak, bize şarap gerek ay gerek kendi salımızı yapalım düşümüzde varsın deniz hep kısa kalsın sahile… |