Ömrün Çıkmaz SokağıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sessiz haykırışların çıkmaz sokağında, dizilir kurşuni sözler...
Geç kalınmışlıkların acısı
Gömülmez toprağa Bunun için bile geç kalınmıştır aslında İzi kalan yaraların Kabuğu düşse bile Belirgindir yine Ömrün sonuna kadar saklanır En hakiki hazine gibi Sevdaya yüz sürüp Ardından, acının rengini alır Soğuk cümlelerin ertesi gibidir Derecesiz sancılı, ateş düşmüş ağlamalar Silmez yinede dünde kalanları Yara almışsa bir kez, ruhun ayyuka gülüşleri Dünya dursa da gömülmez Tarihin tozlu, sisli, karanlık sayfalarına Kanadı kırık turnadır insan Yardan düşüp, yaralandıysa bir kere Çatı arasına saklanmış gençliği Bodruma saklamak istemekten farksızdır Geç kalınmışlıkları Yenilemek isteği Şanlı ayrılık var mıdır? Kerpetenle tutulan hayatın Merdiven boşluğuna saklanmış Kederler titretirken diz kapaklarını Kor düşmüşken, teni yanık sevdalara Bir de hayatın yükü binmişken omuzlara Bir yanık türkü düşer dile Kanatır elden düşme zamanları Soluksuz kalmış ömre Kar etmez bundan böyle Ne bir ses nede bir hayal Geriye iç çekmekten başka ne kalır s.ç |
saygimla..