KrizantemNe çok alevdi o pırıl pırıl bahar sabahına düşen Yeni sunmuştu kıştan dönen bahar güneşini bahçeye Kozasından çıkmış Kelebek gibiydi Ante... O hayalini kurduğu gök kubbe dokunmuştu gözlerine Sonra bakıp Tüm hassasiyetiyle Değdirmişti busesini o hain çiçeğe… Sarhoş oldu çiçek sıcaklığından busenin, Döndü başı Bastırdığı volkanlar patladı içinden Bilmedi yasağını kendisine Ante o busenin, Tutamayacağı elin Dokunamayacağı tenin Hissedemeyeceği soluğun esaretinde Belki içindeki sıcaklığı çekerdi içine Yasaklanmış bahçede Yasak çiçeğinde busenin Doldurup taşan sevdasını dudaklarına Dokundu dudakları Gök kubbenin dudağının değdiği busesine o çiçekte… Kıskançtı ah o hain çiçek Vermedi sıcaklığı Hapsetti dudaklarını Emdi bütün kanını… Eridi soldu Kalmadı rengi Son damlasına kadar içti Kanından kızardı rengi hainin Vazgeçmedi… Düşerken o narinin canı toprağa, O vakit duydu içinde pişmanlığı… Artık Nafile uğraşlar Pişmanlığı nafile… O afili renkler açar şimdi her bahar Döker yapraklarını toprağa Belki Hayat verir diye yeniden Aldığı cana… Canan Korkmaz /İZMİR |