11
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1997
Okunma
Ne çok alevdi o pırıl pırıl bahar sabahına düşen
Yeni sunmuştu kıştan dönen bahar güneşini bahçeye
Kozasından çıkmış
Kelebek gibiydi Ante...
O hayalini kurduğu gök kubbe dokunmuştu gözlerine
Sonra bakıp
Tüm hassasiyetiyle
Değdirmişti busesini o hain çiçeğe…
Sarhoş oldu çiçek sıcaklığından busenin,
Döndü başı
Bastırdığı volkanlar patladı içinden
Bilmedi yasağını kendisine Ante o busenin,
Tutamayacağı elin
Dokunamayacağı tenin
Hissedemeyeceği soluğun esaretinde
Belki içindeki sıcaklığı çekerdi içine
Yasaklanmış bahçede
Yasak çiçeğinde busenin
Doldurup taşan sevdasını dudaklarına
Dokundu dudakları
Gök kubbenin dudağının değdiği busesine o çiçekte…
Kıskançtı ah o hain çiçek
Vermedi sıcaklığı
Hapsetti dudaklarını
Emdi bütün kanını…
Eridi soldu
Kalmadı rengi
Son damlasına kadar içti
Kanından kızardı rengi hainin
Vazgeçmedi…
Düşerken o narinin canı toprağa,
O vakit duydu içinde pişmanlığı…
Artık
Nafile uğraşlar
Pişmanlığı nafile…
O afili renkler açar şimdi her bahar
Döker yapraklarını toprağa
Belki
Hayat verir diye yeniden
Aldığı cana…
Canan Korkmaz /İZMİR