Çukurlardan gelen sesAklım fikrim çukurda, beynim sıfır rakımda, Hayatım baştanbaşa, çözülmez bir kör düğüm. Bedenim hasta şimdi, her tarafım bakımda, Bütün renkler silindi, gönül bahçem gördüğüm, Derinden bir sessizlik, tam da alın şakımda. Bilmediğim bağlarla, her yönden sarılmışım, İstesem de faydasız, adımlarım gitmiyor. Adını bilmediğim, çileyle karılmışım, Gönül denen leğende, yoğrulması bitmiyor, Hiç kimse umursamaz, küsmüşüm, darılmışım. Hesapsız yük altında, sorgularım kendimi, Bütün kabahat bende, belli ki herkes suçsuz, Aleyhimde görürüm, terazide dengimi, Bir döngüsel daire, başlangıçsız sonuçsuz, Dönenceler betondan, çevirmişken bendimi. Dert çekmeyen ne bilsin, sanırlar karamsarım, Tebessümü unuttum, gülmek benim neyime? İkiye bölünmüşüm, ne yoklarda, ne varım. İpotekler konulmuş, ilk baştan her şeyime, Bir tarafım mihnette, mezarda diğer yarım. İstediler hep verdim, istekler benden gitti, Pazar bize kapalı, sermayem de kalmadı. Kirlettiğim kutsallar, derin çukura itti, Reddetti yerler, gökler, çukur bile almadı, Şu sonsuz kâinatta, bütün mekânlar bitti. Tanıdığım kalmamış, bütün yüzler yabancı, Bunca insan çölünde, hissedilmez susamak. Dost bildiğim kimseler, serap gibi yalancı, Beni meçhule çeker, çıktığım son basamak, Ölümden korkmuyorum, nerde? Canlar alancı. 15.06.2012…Mustafa Yaralı |