Bu kaçıncı baş dönmesi Allahaşkına? Allahın adını da getirdim al bak Ayaklarımın altında milyonlarca karınca Gidemesek de, en azından ‘gidiyorduk’ diye Zorla adım attırıyorlar beni yaşamaya
Yaşam dedikleri pembe bir masal olmadı asla Ellerim mesela güverteye hiç değmedi Ya da ellerinden tutup, yüreğinden öpmedi ‘Aminsiz’ duaların çokluğunda açığa alınmış Saçlarını gün ışığında tarayıp, kıyısına çekilmedi
Fakat hülyasız olmaz diyen şairlere inanıp Sarıp sözcüklerini sineme, sinen gibi tarihsiz Geçmişin düş kırıklarını yamadım elemsiz ‘Sende ki’ şarkıya her bir kılımı asarken İçine gömülmemi tebrik eden kuşu tanıdım
Cami önünde bulunan bir pırpır sefilliğinde Bu dört yüz altmışıncı mesai vakti diye Mavi yastığına yasladım senin eşsiz kokunu Bir zeytin bu kadar manalı olmalıydı bakışına Yüz sürmeye, senli olmanın sergüzeştliğiyle
Işık yandı söndü, Allah için ben de sana Sen de bana derken bildim aşk değil masal Hani düşmek nasıl diye düşünür ya insan Bilmem yıldızların hangisi tatmıştır aşkı Ben yıldız olup, düşürmedim senin adını
Her yıldız bir gün düşebilir diye düşündüm Çok düşündüğümden ‘mazhar’ derlemiş ya Bundan birkaç yüzyıl önce sensiz iken bana Hiç fark etmekle boşa geçirmedim zamanı Var olduğumuz sürece, inandım masalsız sana
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Masalsız şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Masalsız şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.