Sırlı camGecem yanık geçti, muhtacım sana, Gönül harareti, tak etti cana, Uğurlu sabahı, müjdeden yana, Sen es badı-saba, sen es serince, Susarım yinede, susmam derim de. Birazdan gün doğar, şafak ağardı, Bu gün için dünden, umudum vardı, İçimi sevinçli, bir hüzün sardı, Guruba sevinçle, erecek miyim? Doğan aya selam verecek miyim? Bu sabah çizdiğim boş bir çerçeve, Tuvalde özlem var sevil-e sev-e, Misafir beklerken gönülden eve, Bu gün paydos etse, elem gelmese, Sevinsem, üzülsem, kimse bilmese. İçimi kaplarken bahar kokusu, Kalbimdeki deprem bulgur sokusu, Kördüğüm beynimin sarmal dokusu, Gürültüm şiddetli amma ve lakin Olmalı isterdim, sessiz ve sakin, Dualar eskidi, istekler bayat, Değişmez kadere revamı? dayat, Bana ne verecek? Sormuyor hayat, Önüme binlerce nimet seriyor, Kendi ne isterse onu veriyor. Ey kızıl şafağım, ey kanlı gurup, Sızlatma yaramı neşterler vurup, Bir gün olsun süslen, karşımda durup, Yaklaştırma bana kederi gamı, Bahtıma bir güldür, o sırlı camı. 12.06.2012…Mustafa Yaralı |