ikimiz de sağlam yalancıyız sen; beni sevdiğini söylerken bense sevmediğimi...
.
herşeye uyum sağlıyordu yetim kalbim ...devrilirken güçsüz bir bilek gibi bedenim masalara çarpmanın o utanç verici sarhoşluğu üstelik ve ne kadar kuvvetli bir rakip acının parmakları işte herşeye alışıyorda şu yüreğim sensizliği kaldıramıyor/du
gel /diyecektim/ şafağa az var tut ellerimden yine o ekoseli pijamalarınla benim üzerimde yerleri süpüren o şeker pembesi gecelik hani ayaklarıma dolanan bilirsin tut ki elimi karanlığa düşmeyeyim bir yıldızın en düzgün köşesinden tutunalım gökyüzüne sonra bir yeldeğirmeninde bulalım birbirimizi yüzümüz gözümüz ay tozu gülelim hiç gülmediğimiz gibi italyan köylü bir kadın kovalasın bizi, kırmızı yanaklı ihtiyar bastonuyla saklanıp buğdayların arasına öpüşelim hiç öpüşmediğimiz gibi l’amore è folle l’amore è folle o l m a d ı...
...
şimdi sen beni sevdiğini söylüyorsun ya gülümsüyorum Milano*da üvertürleri yakından görmek isteyen bir kadın gibi yapıştırıp opera gözlüğünü retinalarıma ve sahnede ilahi komedya
geç kaldın adamım sen zaten o şiirleri bana yazmadın Rojda falanca filanca adının ne önemi var ki çakma bir sarışına zaten ben de sana yazmadım iki yüz elli şiiri Cibran*a yazdım giyinip May*in ruhunu zavallı bir hastane odasına avuçlarını okşadım işte bir kağıt parçasıyla
ve Nazım*a bir fanilanın ön yüzüne yazdım en sıkıntılı dizeleri hem de bir o kadar tutkulu Vera gibi belki de Cemal Süreya*ya en fazla çünkü aşka bakışını s e v d i m içlendirirdi beni öyle bir söylerdi ki -*keşke yalnız bunun için sevseydim seni* sevmekten ölesim gelirdi kimeydi mısraları bilmem neyse onun da adı benim gibi x kalsın
ölüyorum farkında mısın bu kaçıncı bol yıldızlı odada babamla randevularım bir adamın göğsünde uyumaktan daha çoktur sedyelerle kurlaştığım nasıl soğuk nasıl titretir nasıl da kurşun geçirir sırtına senden kaçırdığım dudaklarımı ise Azraile hoşgeldin demek için tertemiz ayırdım bakma ağladığıma adamım, bakıpta kendini bir şey sanma ben seni sevdiğim gün senden vazgeçtim bir tekme yediğim an kalp boşluğuma
bu zafer senin çünkü en son yalanımı sana dün gece söyledim seni seviyorum dedim sen elli bir oynuyordun arkadaşlarınla bilmem duydun mu ...ondan da şüpheliyim yine dalgındın yüzüme bakarken oyununu da mahvettim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sen Zaten O Şiirleri Rojda*ya Yazdın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen Zaten O Şiirleri Rojda*ya Yazdın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bu zafer senin çünkü en son yalanımı sana dün gece söyledim seni seviyorum dedim sen elli bir oynuyordun arkadaşlarınla bilmem duydun mu ...ondan da şüpheliyim yine dalgındın yüzüme bakarken oyununu da mahvettim...
DUYGULARIN İÇ DÜNYASININ AYNASINDA HÜZÜNLER AKITMIŞ SAYFAYA MUHTEŞEM BİR ŞİİRLE KUTLAR SEVGİLER SUNARIM...
Şiirin öyküsünden başlayan bir okumaya ve dinlemeye mahkumiyet var. Güzel bir mahkumiyet... Hiç farkına varılmayan bir zaman diliminde şiirin sonuna gelinmiş olduğu fark ediliyor.
Seslendirme... Çok güzel bir ses ve çok hoş bir yorum...
Hem şiiri hem seslendirmeyi yürekten tebrik ediyorum...
Bırakın o şiirlerini kim için isterse ona yazsın. Sizin bu güzel şiirleriniz hep bize, bizim...
Çok fazla laf kalabalıklığı yapmadan şiirin tümünü sol yanımdaki heybeme ve de hisseme alarak ayrılıyorum sayfanızdan. Çünkü tek bir yerinden ayırıp alıntı yapamayacağım kadar özel ve güzel.
Sen aslında susmamı istedin yarım kalsın kahvaltım ben şiir yudumladım bana yeter alacagın olsun asil dost yine sabahlara astın dileklerimi ellrinle tutarak ve beni yarınlara taşıdın gene ağlayarak şiirinle
sevgini yudum yudum gülüşlerini benzersiz sevdirdin ya HELAL olsun sana ve kaleme dair ne varsa
Hayâlle gerçek arasındaki yaşananların gelgitlerindeki ruh tutulmasıdır yaşamak ama yine de umut "yaşamak güzel şey be kardeşim" sensin yalnızca değerli olan ve kendine şiirler yazılan değerlenir miydi bunca yaşatan olmasa!
O kadar benden ki mısralar,sadece ben sana göre alaturkayım...Bilmem öyle fransızca kelimeler...Haldur huldur yazar geçerim,uysa da yazdım uymasa da... Kadın...Her nerede yaşıyorsan benzer yaşanmışlıklara feryadımız...Yüreğini ahenkle dökmen mısralara,acını yazarken duyumsatman okuyana müptelası ediyor şiirlerinin...
Seviyorum seni ve kalemini...
Bol yaldızlı odalar daha dostur bazen yıldızlardan...Şifaya ışıldar yıldızları,yumruk yemek lazım bazen yüreğimize takma,sadece bir uyarı bu...Düşün....Bir sinyal,ve sana emanete daha iyi bakman için bir uyarı...
Yüreğine sağlık ...
Kocaman sevgimle arkadaşım...Büyük kız kardeşimmmm....
bu kez İtalyanca yaptım adım çıktı Fransız diye yön değiştim:D aman ben de bilmem işte çat çut...Ama şimdi Venediğe giderken lasım olcak biraz öğrenmeliyim..
/Kocaman sevgimle arkadaşım...Büyük kız kardeşimmmm.... /
bu özel ve güzeldi..
bak ben seni neden seviyorum biliyor musun hep tanıdığım gibisin ilk gün nasılsan şimdi de aynı..Değişmeyen hastalıkta, sağlıkta, iyi günümde neşemde kederimde yanımda olan çok fazla arkadaş olması şart değil ya da kardeş büyük yada küçük kızkardeş her neyse bir tane olsun sen gibi olsun kafi...
doğru bazen yumruk yemek lasımmmış hasmını nasıl tanıyacak insan bende takmıyorum zaten hayat acısıyla tatlısıyla çok güzel ve sevdiklerimizle
Şİirin konuşanı, zeki birikimli, donanımlı ve bu da yetmiyormuş gibi bir de kadın. Hissediyor, anlıyor yetmezmiş gibi bir de anlatıyor üstelik. Başbelası yani.
Mutluluk ya da huzuru? Zor... Çünkü çığlık çığlık ölebilenleri yaşatabilecek güç yok. Aşkta ve susturmak mümkün değil onları şiirde.
Okudum, duydum.
Kalemine beğenim, saygım ve sevgimle şair. Tebrik ederim.