Kamışlı Gölcükten Flüt Notaları
Şimdi elekten dökülürcesine, tabaka tabaka,
Soğuk gelir nilüfer kökündeki çardağımıza. Üzerinde solar yazın eski şemsiyeleri Takatsiz eller misali. Korunak yok çok fazla. Saat başı göğün gözü genişletir Boş hâkimiyetini. Daha yakında değil yıldızlar. Kurbağa ağız ve balık ağız şimdiden içmektedir Kayıtsızlığın likörünü, ve her şey batar Unutkanlığın yumuşak bir cenin zarında. Ölür firari renkler. Şayak kurtçukları uyuklar ipek kılıflarında, Heykellerce uyumaya sallar kafalarını lamba kafalı periler. Kuklacının iplerinden kurtulmuş kuklalar Boynuz maskelerini takar yatakta. Ölüm değildir bu, daha da güvenli bir şeydir. Kanatlı efsaneler çekmez artık bizleri. Golgotha’daki suyun üstünde, bir kamışın tepeciğinde Şakımıştı dilsiz tüy dökülmeleri, Ve bir tanrı bir bebek parmağı misali nasıl da dayanıksız Çatlatır kabuğunu ve yönelir havaya. (1959) Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy |