Bir Çiçek Boyu Uzarsa Nereye Gider
Bir Çiçek Boyu Uzarsa Nereye Gider
"Artık ne pencerem var seni koyacak Ne masam Sevgilim de yok bu şehirde Çiçek seni alıp ne yapsam" * bir çiçek boyu uzarsa nereye gider? yağ beni, salyangozlarına ayrılmış kentin bütün izlerinde, ellerini bir teklif olarak aldığım bütün cennet kadınların, saçlarında tuttum nöbeti kötü öksürüklerin teninde sevdim seni. filler üstünde karınca varsa, bu akşam bir mckennit daha olur organlarından söz ediyorsa biri verandanda sesimi tanrıya armağan ettiğim bir soluğun örgüsünde yırtılır duvarların meraklı bakışları, akşam son bulur. oysa seni dilek diye tutmak için bütün kirpiklerimi yolduğum zamandır, burnumun üşüyen telaşını, anlıyorum ve pirinçle taşı ayırdığım gibi ayırıyorum bu kez bütün sonları. ne kadar başından bahsetsen de gölgenin bir ucuna güneş ekleyip saklanacaksın bir köşeye köğüşe tınılarında sert laflamalarda bir dosta korku yedireceksin istemeden ve saçlarını Allah’a kadar uzatmaya kalkan bir kadını gizlice viyadüklerde öpeceksin o kadın memelerinden uzayacak bir çiçek gibi ve sonra kaybedeceksin ufukta kelebeğin son dokunuşunda mumlar erirmiş ev dağılırmış kendiliğinden virgül de olsa sonra ünlemli bir bakış atarmış sana can simitleri gözlerinde çocukların bütün balonları patlar tükenmiş babalar gününde, bu yüzden; ben sana doğum günü hediyesi olarak avcumu aldım. şimdi içkisine buz attığın koca gün devrilmiş sana bakıyorsa kanlar içinde sen tut onu, tut onu benim yanıma bırak çünkü ne Bağdat ne Irak anlamın bütününe yayılır gibi seviyorum seni; anlatarak ve anlayarak! söyle bana gece ceplerine kuş dolduran mısra bir çiçek ölünce nereye gömülür ama sahiden yaşamıyorsa?! Payanda * - CÂHİT KÜLEBİ |
bir çiçek ölünce hiçbir yere gömülmez.
onun çilesi,
mezarını, taşı boynunda taşıyarak aramakla sürer.