ah alnım! dilsizliği ağzıma teyelleyen yüce terzisi göğümün bil ki kâkülle örtmeyeceğim üzerini üç noktayla bitene dek nefesim çizgilerine eğileceğim....
I-
alnımda iç kanamalı bir yazgı öksürük nöbetinde bense beşiğimde tiz sesle o piti piti mırıldanıyorum kanatıyorum göbek bağımı saç tellerimle gözyaşı borçlu olduğum zamanın narlanmış anlarına dokundukça dilim göğünün uçurumlarından düşüyor çocukluğum incecik karlar yağıyor o vakitannemin saçlarına korkuyorum buz kesecek çocukluğum gamzelerinde soluğumu boğazıma düğümleyen biçarelikle...
II-
küçük kalmalıyım kundağıma dar gelen kurdalemle anne! söndür ışıklarını ninnilerimin sakla tavan arasında kanaviçe işlemeli kundaklarımı ve aysız bir gece vakti doğur çığlıklarımı otuz altı hançerin sızısı dokunmadan tenime yıka seher yağmurlarıyla alın yazımı ve kes göbek bağımı hıçkırığından yüreğimde kem sızısı var babamın kirpiklerinin ipinden içine düşmeliyim kırgın gülüşlerinin...
III-
susuz yağmurlarda ıslandı mürekkep kıyılarında intihar eden pabuçlarım sessizliğimin ketum çığlıkları oyuncağıydı çocukluğumun bozkırlarda gurbetini arayan bakışlarıma dilimden yükselen soylu seslerin hiçliğini yüklüyordum ne kadarda kapasam kirpiklerimi militan göz suları yağmalıyordu mürekkebimi harflerim tuzuyla sızlanıyordu an be an gecenin kilerine hüznümün kasvetini zincirliyordum durmaksızın öykünüşlerimin alevi gözlerimi yakarken...
tırnaklarımı geçirip kendime doğru yürüdüğüm yolların o beyaz şiltesine kendimden kaçıyorum içimdeki labirentte saklanbaç oynayan masumiyetle gözlerimin esaretini makaslıyorum kirpiklerime sığınan damlalarla kör kuyularda can vermeden vuslata çalakalem sözcükler düğümlüyorum hüznün nihayetinde bir mim koyabilmek adına siyahbeyaz yarınlarıma damıtılıyorken damarlarımdan sessizlik koyu kırmızı dar vakitlerde karıncaların sabrını t/arıyorum demir taraklarla...
VI-
eskil bir masanın ucundan yazıyorum zihnimde uyuyan güvercinlere bir lahza umut ve hiçlerine vuruyorum mısralarımın kayalıklarda çiçeklenen kınaların kokusu yakarken çocukluğumun genzini suskunluğumun incelmiş dallarında köklerini arıyorum çıplak ruhumun nasırlı adımlarım selam duruyor dilsiz kuşların masumiyetine hayıflanarak bir silgi alıp silmek istiyorum samimiyetimi zaten ilk hecede gidecek kadar yol biriktirmiş ikinci hecede alnımın çizgilerine kederlenmiştim tenha çalışmıştım şiiri anlayacağınız alaca sözcüklerle...
şayet hüznüm sorgulansaydı
noktasız cümleler kurmayacak kimsenin haczetmesine izin vermyecektim sessizliğimi...
VII-
oysa bir bıçak dönüyor durmadan yürek ucumda yarasıyım yirmi dört saat çocukluğumun...
alnımın yarasından değil gözümün b/elasından öp beni anne!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Karınca Sabrı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Karınca Sabrı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"küçük kalmalıyım kundağıma dar gelen kurdalemle anne! söndür ışıklarını ninnilerimin sakla tavan arasında kanaviçe işlemeli kundaklarımı ve aysız bir gece vakti doğur çığlıklarımı otuz altı hançerin sızısı dokunmadan tenime yıka seher yağmurlarıyla alın yazımı ve kes göbek bağımı hıçkırığından yüreğimde kem sızısı var babamın kirpiklerinin ipinden içine düşmeliyim kırgın gülüşlerinin..."
sandıklarda saklı kaneviçe inceliğinde ve zarafetinde sözcükler düşmüş şiire saklama şair şiir ayen beyan hüznü sürmeledi gözlerimize tebrikler çokca şiir okumanın keyfi ile
osmanesat tarafından 5/7/2012 11:15:47 PM zamanında düzenlenmiştir.