elais VIIIelais sipil duman duman gözlerimden düşen eylül artığı hüzünler gibi zirvesi buz bağlamış sanki dün kar yağmış şakaklarıma usul usul düşmüş zemherilerde kış gibi kar gibi elais... elais... sipilin göğsüne yaslı yosun tutmuş kötürüm olmuş kayalar kadar suskunum eklerken seni yamacımda boyun bükmüş menekşelere hoyrat esen rüzgarlarla sevda yüklü lirik ezgi gibi yakamozlar kadar kırılgan yağmurlar gibi ıslak suya yazıyorum akşam ayazında seni şiir gibi elais... elais... seher vakti bir damla çiğ tanesi gibi nefes nefese tutunduğum o gül teninde sen ah sen ince sızısın ya şimdi sol yanımda usul usul kanayan sevgili yaramsın hiç kapanmayan son baharımda dalımda biricik beyaz gülümsün sen elais... elais sensizliğin sabahındayım suskun caresiz yüreğim kan ağlıyor senden geriye hep kahır yüklü hasretler kalıyor... sonu olmayan hülyalar bir türlü sabaha ermeyen kahır dolu geceler elais her akşam sen çıkmazı hep karanlık sensizliğin sabahı hep... sanki hiç güneş doğmamış doğmayacak gibi elais... elais keşke dereler gibi çağıl çağıl akmasaydım yaz bahar sanıp mor akşamlara dökünmeseydim çırıl çıplak düşlerimi biten gün kızılına yakmasaydım... elais yakamozlar ölüyor kuytularda ay düşünce geceden sensiz sabahlar olmasaydı biten geceyle keşke ben de ölseydim elais... Hasan ODABAŞI |