Yaşamak ağır fotoğraftır bilirim Su değmez içinde büyüttüğün filizlere Işık ararsın varoluşun naif sorgusunda Uçsuz bucaksız bir gök serilir önüne Ayağına takılır yıldızlar Can tene müebbet giyer susar/sın
An olur Bunca kirin eyleminde Bir tebessüm konar yanaklarına Arsız şehrin duvarlarına küsersin
Çok yakınında ulaşamadığın Umut cemre gibi iner gönlüne Soluk soluğa bir kavgadır işte Galibi dünden belli Yolun düşer sahipsiz iniltilere Can içinde hezeyan An içinde koca bir zaman
Herkesin birkaç haklı nedeni olur Herkesin birkaç farklı nedeni Seviyorsa ayakların seni taşımayı Ve alışmışsan hayatın belden aşağı vurmalarına Yılma...
Üzgünüm böyle olmamalıydı Renklerin nasıl kirlendiği de var Kirlerin nasıl gizlediği de
Ben de senin gibi bir ömrün kotasına esirim Sana adam gibi bir dünya bırakamıyorum Müteessirim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ağır fotoğraf şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ağır fotoğraf şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hem de nasıl ağır bir fotoğraf an geçtikçe sararmış fotoğraftan birşeyler silinmeye başlar, güneşi söner önce sonra bozbulanık rengine karışan bakışlarda ki pırıltılar,eskimiş umutların, geçmişten gelen yankılı sesler ...hepsi ard arda birer birer öyle bir an gelir ki bomboş bir kağıt parçası olacağını anlarsın... bilirsin o boşaldığı son ana bakacak ferinde kalmayacaktır gözünde onunla aynı an da en sona ulaşacaksındır...Fon ve şiir öylesine bütünleşmiş ki.Etkilenmemek elde değildi.Varolsun gönül emeğiniz .Tebrik ederim.Teşekkürler güzellik için.Selam ve saygılarımla.
Yaşamak ağır fotoğraftır bilirim Su değmez içinde büyüttüğün filizlere Işık ararsın varoluşun naif sorgusunda Uçsuz bucaksız bir gök serilir önüne Ayağına takılır yıldızlar Can tene müebbet giyer susar/sın
An olur Bunca kirin eyleminde Bir tebessüm konar yanaklarına Arsız şehrin duvarlarına küsersin
Hayatin agirligini hissettirdi siiriniz. Hem yorum hem eser harikaydi, yürek sesin hic susmasin hocam. Tebrikler gönlümden.
Bir kere müziğe vuruldum ben : Üsküdar sahilindeyim,hafiften bir rüzgar tenimi okşayıp da geçiyor,martılar gözlerim gibi ufuklara sevdalı..martılar ben gibi sonsuzluğa meftun..gemiler yaklaşıyor rıhtıma doğru ve gemiler uzaklaşıyor rıhtımdan uzaklara doğru.. bir çocuk gülümsemesi öylesine yaklaşıyor,yapışıyor yüzüme..en çok da bu halimi seviyorum ..anlamı bende gizli müphem bir gülümseme...
Sonra bir çay istiyorum oturduğum banka..şöyle ince belli bir bardaktan tavşan kanı güzelliğinde bir çay..her yudumda İstanbul'u çekiyorum içerime..her yudumda istanbul çekiyor beni içerisine..sonra hatıralar,sonra geçip giden yıllar..ulaşılan hayaller,yarım kalan düşler..dudak kenarında unutulan gülüşler...
İstanbul gibi güzel deniz ve İstanbul'da bir başka güzel olan bir deniz..tarih,medeniyet ve sevdaların bileşkesi mübarek bir belde Üsküdar..İşte ben oradayım şu an..gözlerim öteleri seyre dalmış bir vaziyette..üzerimde mürsel emre doğan mahmurluğu var yine..ve yine kendimle başbaşayım..dedim ya öylesine çocuk masumiyetinde gülümsüyorum,martılara,denize,giden gemilere...
Ağır bir fotoğraf bu da benim için..şiirindeki kadar ağır belki de .. ne güzel anlatıyorsun hayatı dostum..Rabbim güzelliğini ebeden var etsin...
Üzgünüm böyle olmamalıydı Renklerin nasıl kirlendiği de var Kirlerin nasıl gizlediği de
Ben de senin gibi bir ömrün kotasına esirim Sana adam gibi bir dünya bırakamıyorum Müteessirim
Mürsel Emre DOĞAN tarafından 4/28/2012 7:47:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben de senin gibi bir ömrün kotasına esirim Sana adam gibi bir dünya bırakamıyorum Müteessirim
ablam yine ogüzel sesinden bir şir daha dinledim ve sizleri özledim ablam ben yokken olan etkinliğiniz resimlerde kutladım sizi ne güzel arkadaşlarımızn bir arada olması her zaman şirlerini beyenerek dinlerim güzel yorumu dan ablacığım sevgi ile kal
Hem de nasıl ağır bir fotoğraf an geçtikçe sararmış fotoğraftan birşeyler silinmeye başlar, güneşi söner önce sonra bozbulanık rengine karışan bakışlarda ki pırıltılar,eskimiş umutların, geçmişten gelen yankılı sesler ...hepsi ard arda birer birer öyle bir an gelir ki bomboş bir kağıt parçası olacağını anlarsın... bilirsin o boşaldığı son ana bakacak ferinde kalmayacaktır gözünde onunla aynı an da en sona ulaşacaksındır...Fon ve şiir öylesine bütünleşmiş ki.Etkilenmemek elde değildi.Varolsun gönül emeğiniz .Tebrik ederim.Teşekkürler güzellik için.Selam ve saygılarımla.