Sendeki bu sevdanın sırrı ne Fakiri zengini sarılmış beline Surlara evlere baykuşlar tünese Uzaklaşmıyor kimse bakıyor yüzüne!..
Böyle bir aşkı Mejnun bile görmedi Dağları delen Ferhat’ın küreği Yürütemez boğazdaki tekneleri Bir aşk ki Şirinler bile teğet geçti!...
Bu aşka övgüler dizilir mi? Yeşil halılar yerlere serilir mi, Burada her gün bayram gidilir mi, Gel oyna git oyna burası düğün yeri!...
Menekşenin moru beyazı sarısı Caddeler lalelerle boyandı Bir başkadır yazları o ağacın dibi, Bu sevda tüm gönülleri yedi!...
Bir gelinlik ki dünyada yok ipeği Her zerre farklı iğne deliği Bu ihtişama dayanır mı insan yüreği Halil İbrahim sofrası bu, düğün yemeği!...
Dağlara bayırlara kuşlar kondu ağaçlara, Çıldırmış dalgalar saldırır motorlara, Güneşin doğduğu yerden düştüm yollara Yüküm ağır, çok selam var İstanbul’a !...
Bandırma İstanbul’dan çıktı yola Ölüm Allah’ın emri herkes koyulsun yola, Turnalar yükselse asumana bulutlara Namahrem eli asla değmez bu saçlara!...
İstanbul’un yüreğindeki damarları Boğazdaki asırlık çınarlar gölgeledi Allah’u ekber titretmez mi yerleri gökleri Bu sedayla susar mı İstanbul minareleri!...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SELAM VAR İSTANBUL'A! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SELAM VAR İSTANBUL'A! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
selam ile