Kavalımın Notalarına Hapissin!
Kulaklarım sağır artık hayatın bütün haykırışlarına
Kavalımın her bir notasına sıkıştırılmış sesin Gözlerimde bir sis var,görünmez olmuş artık hayalin Dokunduğum her resmin düşüyor ellerimden yere; Kana bulanmış ellerim,yürek perişan bir halde! Garip bir yaşam düştü payıma Ve yüreğime akıl almaz sancılar pay edildi Omuzlarımı silkeleyip atmak istediğim her acı yapıştı bağrıma Bir daha hiç çıkmayacakmışcasına İnleyen her gecem hesap sordu yüreğimden Hükümsüzdü dil,ellerim hükümsüzdü Kesilecek tek cezam; Hayata sarıldığım kollarımdan olacaktı [Ve geçmişimde kalan tek gerçeğim ’Annemin sardığı küçük kızı’ kalacaktı] Belki de hiç yaşanmamış sayılacaktım Belki hiç ağlamamış, ya da acının ’a’sına şahit olmamış... Ama sen hep ’kavalıma haps edilmiş Ben ise payıma düşen hayata yanmış olarak Yumacaktım gözlerimi yaşama Ölümle tek farkım şu olacak ki sevdiğim; Sanki hiç doğmamış gibi ahirete açılacak hayat boyu ’seni’ gören gözlerim... |