Sükut Yarası
Umut gölgesinde huzursuz
Yarında saklı her bulmaca bugünüme dert! Ve sükut altın değil artık Yürek acısıyla feryat figanken... Nerede bölündü bu uykular Deliksiz uykularımın katili hangi kabusum? Ayakta uyuduğum, uyutulduğum dostlarım nazarından Yok mu sayılır acı hanesinde Öyleyse bu can çıkmazı da ne? Hancısı olduğum yüreğin Son umut yolculuğu nereye Kırdıkları, toplayamadıklarım ne olacak Dağ gibi güzelliklerin miyadı rüzgar esinceye kadarken Gökyüzü çocukluğumla anlaşmayı bozmuş Yetişkin olmam kırılganlığımı örtmeye yetmiyorken Nasıl eğilmediğimi kanıtlamak adına paramparça bir yürek taşıyorum Ağır cidden; belki bedenime değil ama ruhuma ağır Yıllarla aram kalmadı Yaşamla arama bir ton acı sığar Dost mu? Biriktirdiğim en büyük hiç/lik Ve yaşamak Söz gümüş,sükut altın Ataların bile kifayetsiz kaldığı acı Hangi kelimenin himayesinde? Ben bile sığınacak liman tutunacak bir hayat göremiyorken Beş duyu organımın yetmediği Duygularımın ise en kör olduğu haliyle... |