Sol KesiğiSarıldığım kadar düş’tü içimdekiler sarıldıkça düştü yüreğimden Oyun özlemi kadar çocuktum oynananlar kadar büyüdüm kuralsız oynamaya alıştığım kadar oysa büyüyen yalnızca bedenimdi İnsanları tanıdığım kadar küçüldü insanlığım ağzı kalabalık içi tenha kaldım ve ben doldurmaya çalıştıkça eksildi sol yanım Ertelenen sevinçler kayıplarda damla damla umut sızıyor yüreğimden Oysa arda bırakılmayan her acı bir dağ ardımda Terkedilemeyen... şimdi... sonsuz bir solukta duruyor sulietimde şu tebessüm denen sancılı yüz ifadesi iyilik abidesi şeytan amedesi bin yüze sahip yüz’süz insan(cık)lar yanıbaşımda hepsi yaktıkları yüreğin iyi bekçileri Öyle ki daha beni pişman ediyor onların pişman olması gereken eksik şerefleri Gece kadarım şimdi Ayın geceye görünmeyen yeri kadar Görünen kadar yalan feri Yalancı bir ışık hüzmesi gibi yaşamak Üzeri örtülü sahte cennet ardı cehennem görüneni kanılası kadar güzel içim Fırtınalarla boğuşuyorken ben umut umut üstünde kalmamışken içimde Dağ esintisi sanıyor herkes serin ve sakin... İnsanlar kadar gerçeğim şimdi gerçeği kaybettiğim kadarı yaşamanın soluksuz yalnızım soluk kesecek kadar büyük yalnızlığım... |