NE ÇOK GÖZYAŞISIN EY AYRILIKYorgun bir gökyüzü var üzerimizde Aramızda aşılmaz, sırasız bir dağ Ne zaman baksam o dağın ardından, Yüzünü ters dönüp el sallayan Utangaç çocuğun zakkumlu teni Şimdi git, alnı kırış kırış doğacak yeni günün Direksiz, desteksiz mavi tarla altında Bağlarını koparmış cüce ışıklara karşı Perdesiz çalgılar Ve yıldızı düşük öksürüklere doğru Hiç bu kadar sefil olmamıştı gözpınarımda yağmur Anladım, bulutlar ağırlamıyor yıldızları Kambur üstüne kambur muydu eklenen? Yoksa taşıdığım hasretten mi bu sancı? Tuttum payıma düşen her acıyı Uğurladıklarımla bir kez daha ağırlaştı yüküm İçimde bir deniz Yüreğim bomboş, değişken bir okyanus Savurur durur bileyli oklarını aralıksız Bir şiirin finalinden çıkıp Bir ulu çınarın göğsünden fışkırıp Üfle nefesini Gümüş beyazı bulutlar geçerken başının üzerinden Toplasın rıhtımdaki deniz feneri Gölgesinde durmak vazgeçilmez olsun her sabah Ansızın ortaya çıkmış bir ışık gibi Şimdi git artık, belki bulursun Yirmi beşinde altmış gibi düşünmeyi o yaban ilde Belki oturur yerli yerine taşlar Ya da belki kim bilir, nasıl bileceksin Bir daha yaşanmaz bu fitilsiz gönül çöküşü Ben nesli tükenmiş serseri Konuşur dururum öylesine ileri geri Aldırma… Kırgınlık değil yan yakalarımda kıpraşan Sadece milyon kadının pınarını taşır gözlerim. |
Kırgınlık değil yan yakalarımda kıpraşan
Sadece milyon kadının pınarını taşır gözlerim.
Yürekten Tebrik ederim.Gerçekten çok güzel bir şiirdi.