Portakal Çiçeği
Her dem bir ağıt düşer balkonumdan
Daha filizlenmemiş portakal çiçeklerime Orada haritada yer tuttuğumuz şehirlerde Kurak bir ovanın ortasında Hapsolmuş düşüncelerinin Kıyı şeridi kenarlarında Sonsuzluğun iki yakasına uzanmış Kökü her daim ter kokan kavak ağaçlarının altında Beklerken sevdanın yüreğime iltica etmesini Kopuk bir melodinin hüznü düşer içime Anlarım ki Bir portakal çiçeğine daha Düşer mecnun tuzla karışmış ağıtı Çürüterek kalbinin damar yollarını En son bende bıraktın beni Yalınayak gezen karabasan düşlerimin ortasında Basmadık yer bırakmayarak korkularıma Beklemeye meyilli bir sevdanın koynunda Yarım aylık bir düşüncenin kızıllığında Bir klaksonun çılgınca bağırmasıyla Koşturarak gidişini seyrettiğim pencerelerime En son beni bıraktın bende Durakların durmayı unutmuş yolculuklarına Yerleştirmeye çalışırken duraklamayı Avuçlarımda taşıdığım portakal çiçeklerini Yerleştirebilirim umudu ile caddelerine Bir ruh gibi dolanmaktayım ortalıkta Hüzne boyanmış düşlerin Portakal çiçeği aromasıyla şenlensin diye Unuttuğunu zannettiğin bir noktada Yağmurlar hediye ediyorum Her dem o kokuya ulaştırarak topraklarını Bir nebzede olsa turuncuya boyama umudu ile Hüzne boyalı düşlerini Her dem bir ağıt düşer balkonumdan Daha filizlenmemiş portakal çiçeklerime Orada harita yer tuttuğumuz şehirlerde En son beni bende bıraktığın yerde Beklerim belki bir yağmur olup Tekrar yağarsın diye şehrime Bir portakal çiçeğisin sen Daha filizlenmeden çürütülmüş yapraklarınla Tutunmaya çalışıyorsun yokluğuna Selçuk ERKİ |