*gitmek kalanlardan sorulur en çok…ve o cevap asla gelmez”benim mecalim yoktu ! “ *
Yalın yalnızlığına alışmalı herşeyden evvel bu şehrin Sonrası vapurlar…doklar…martı kuşları Sonrası ekmek arası bir hüzün, bir kayıp eylül,bir tutam sonbahar Burnun ucunda bir rakı kokusu,bir Orhan Veli şöyle … “inanma ceketim inanma…kuşlar her bahar söyler o yalanı” diye diye
olmazsa olmaz…!
Bir de boğaza nazır suretin derin bir of’u emziren o göğüslerin Kadehe uzanan ellerin , dudak boşluğunda can vermeye durmuş cıgaran ve o gözalacası tenin, tavan arası ertelenmişliği sakil gecelerin derken;
plakta eski bir şarkı “bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım Istanbulun!”
balkonda begonviller beklerlerken kırkayak yalnızlığını Bak işte ben tam şurada! Ellerin dokunsa yanacak,gözlerin olsa kanacak kadar uzak Unutulmayı bekleyeninim…
( Bu yokluk iflâh etmez sevgilim… İflah olmaz bu hikayede sıklamen kokusu Gördüğün rüyalar benim değildir Benim değildir artık bakirliği teninin )
Donunamam sana bilirim….ellerim yanar, Dokunan …! ağzım karanfil kokar geceleri Ve geceler ki bir fahişedir sıyrılır girer koynuma Git diyemem! rakı ertesi anason sessizliğimdendir belki… Sen ertesi özleyişlerimden
Döndüğü de yok dünyanın, Yalan o binbir gece masalları sende bilirsin Herbiri hayatlarımızdan çalıntı Oradan …buradan eklesen toplasan çıkarsan…savrulup yerine dolsan…. yalın ayaklı çocukların Çocuklukları bizimkisi….
(bu sessizlik iflâh etmez sevdiğim Dinlerin kanar,peygamberi aşk olan Yansak neye yarar sönemez ki ateşi harım )
Sus dercesine kapanırsın dudaklarıma burada olsan Burada olsan bir kadehte sen dilersin bu yaralı garsondan Bakma öyle” nereden çıkardın yaralı olduğunu “dercesine Hangi gençlik vurulmamıştır ki sevda ile… Sende bilirsin öldürmez aşk yarasıyla anımsatsın diye kendini…
(Bu yara iflâh etmez sevgilim ….. Plakta eski bir şarkı “seni aradım kadehlerdeki dudak izlerindee!” ….)
Ve bende bilirim için almaz benden başka bir” geçliği” Geçliğini silmez alnından bu aşkın… Demlenmiş mi sor…. Sor kıvamı gelmiş midir içmelerin Kendinden geçmişliğinde bıraktığım senin hayaline değemeyecek kadar rengimdeyim…. Dilim eski bir şarkıyı söylerken Ben bilirim girişini bir kapıdan mülteci dirilişlerimin
( bu yokluk ifâh etmez sevgilim Benin yalan söyler,kokun konuşur benimle Bulamam sırrı fıtratını Dokunamam sermestliğine…)
Plakta eski bir şarkı… “seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde” Sensizliğe !
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sensizliğe/ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sensizliğe/ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
acaba bu kadar geç kalınmasaydı hani , yeni bir başlangıca yelken açar mıydık diye sordum hep kendime,, merak etme içimdeki sen i es geçmedim sorarken,,
yanlızlık gozlerdeki gızlı sehırlerde buyur sevgılı ..ve ne zaman dusların yıtse kose başlarında ellerinde kalandır yıne yanlızlıgın ta kendısı...kutladım arkadasım sevı cıceklerı bıraktım gonul sayfana
Salkım saçak bir hüzne dokunduysa elleri bir insanın derlerki 'yara çağı geçince gel bu daha hiç bir şey değil'..olsun bu vakti seçiyorum kendinme en çok..madem şair böyle serpiştirmiş kırılgan düşleri,yeryüzümde gökyüzü kadar selamlamak düşer bize.. bunlar, şiiri yalnızca anahtar deliğinden gördüklerim..Sevgiler.
merak etme içimdeki sen i es geçmedim sorarken,,
acaba biz son şansı mıydık o aşk ın,,